İsrail’in bombardıman tehditleri gölgesinde, Tahran, ülkenin en büyük nükleer tesisi etrafında kapsamlı bir tatbikat gerçekleştiriyor. ‘İktidar’ adı verilen bu tatbikata, İran ordusunun yanı sıra Devrim Muhafızları da aktif olarak katılıyor. İran devlet televizyonu, Natanz nükleer tesisinin hava savunma bölgesindeki ortak tatbikatın ilk aşamasının hava savunma karargâhı komutanının emriyle başladığını bildirdi.
HAVADAN TEHDİTLERE KARŞI YENİ STRATEJİLER
İran haber ajansı Tasnim’in aktardığına göre, tatbikatın amacı, “özellikle hava tehditleri ve elektronik harp koşullarında” savunma kabiliyetlerini güçlendirmek. Bu çerçevede, ordu ve Devrim Muhafızları’na bağlı hava savunma birlikleri, ülkenin Natanz şehrinde bulunan en büyük uranyum zenginleştirme merkezi olan “Şehit Ahmedî Roşen” nükleer tesisi için “kapsamlı bir koruma operasyonu” yürütüyor. Devrim Muhafızları Sözcüsü Tuğgeneral Ali Muhammed Naini, tatbikatın önümüzdeki günlerde de devam edeceğini duyurdu. Ayrıca, ordunun gelecek iki ay boyunca “hava, kara ve denizlerde büyük bir terörle mücadele operasyonu” başlatacağı bilgisi verildi.
İSRAİL’İN TEHDİTLERİ VE STRATEJİK HESAPLAMALARI
Tahran’ın bu askeri gösterisi, İsrail’den gelen “İran’ı vurma” tehditleriyle paralel bir şekilde gelişiyor. Özellikle Lübnan’da Hizbullah’ın büyük ölçüde zayıflaması ve Suriye’de Beşar Esad rejiminin güç kaybetmesi, Tel Aviv’in bu durumdan yararlanarak İran’ın nükleer kapasitesine darbe vurma planlarını hızlandırmasına sebep olabilir. Amerikan Wall Street Journal’a konuşan yetkililere göre, Suriye’den önemli ölçüde çekilen İran güçlerinin geride bıraktığı askeri teçhizat ve silahlar, İsrail tarafından etkisiz hale getirilmiş durumda.
TRUMP’IN İTİRAZI YOK
İsrailli kaynaklar, İsrail’in cesur bir adım atarak İran’ın nükleer tesislerini hedef almaya hazır olduğunu ve 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan ABD Başkanı Donald Trump’ın bu duruma itiraz etmeyeceğini iddia ediyor. İsimleri açıklanmayan İsrailli yetkililer, Tahran’ın bir yılı aşkın süredir süregelen çatışmalar nedeniyle zayıfladığını ve “diplomatik çabalar çözüm getirmezse, İran’ın nükleer kapasitesini gerekirse askeri güç kullanarak yok etmeyi” amaçladıklarını belirtiyor. Axios haber sitesinde yer alan bilgilere göre, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Kasım ayında Trump ile yaptığı görüşmeden “İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik askeri saldırısını destekleyeceği” inancıyla ayrıldığını ifade etti.
BIDEN’A SUNULAN PLAN VE REAKSİYONLAR
Geçtiğimiz hafta Axios’a konuşan kaynaklar, İran’a doğrudan bir İsrail saldırısını desteklemeyen ABD Başkanı Joe Biden’a, “20 Ocak’tan önce İran’ın nükleer tesislerine yönelik olası bir ABD saldırısı için alternatifler” sunulduğunu; ancak Biden’ın “askeri saldırıya yeşil ışık yakmadığını” belirtti. Donald Trump, Kasım ayında Time dergisine verdiği mülakatta, İran’a yönelik tam baskı politikasına geri dönme niyetini dile getirerek, olası bir çatışma riskine dair “Her şey olabilir” ifadelerini kullanmıştı.
‘ZOR BİR OPERASYON OLACAK’
New York Post’a konuşan İsrailli kaynaklar, Tel Aviv’in İran’ın nükleer tesislerini vurma kararı alması durumunda “zor bir operasyon” ile karşılaşacağını ifade ediyor. Trump’ın ilk döneminde, 2018’de Nükleer Ortak Eylem Planı’ndan çekilmesinin ardından İran’ın nükleer kapasitesini geliştirdiği inancı yaygın. Kaynaklar, İran’ın nükleer tesislerinin “yeraltında ve birden fazla yerde” bulunmasının, hepsini etkili bir şekilde yok etmeyi son derece zorlaştırdığını vurguluyor. Olası bir operasyonda, İsrail’in Eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldüren saldırıda kullandığı “sığınak delici” bombalar gibi büyük askeri yeteneklere ihtiyaç duyabileceği belirtiliyor. Ayrıca, böyle bir adım atılması durumunda, İsrail’in müttefiki ABD’yi nükleer güç sahibi Kuzey Kore, Rusya ve Çin ile karşı karşıya getirebileceği konusunda uyarılarda bulunuluyor.
