Grammy Ödülleri ve Pınar Toprak
Müzik dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Grammy Ödülleri, 1959 yılından bu yana Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenleniyor. Her yıl gerçekleştirilen bu özel törenle, müzik sektörünün en iyileri ödüllendiriliyor. Bu yıl, besteci Pınar Toprak, ‘Avatar: Frontiers of Pandora’ adlı video oyunu için bestelediği eserle, Video Oyunları ve Diğer İnteraktif Medya için En İyi Film Müziği kategorisinde Grammy adaylığına layık görüldü. Toprak, ödül töreni öncesinde sorularımızı yanıtladı:
Grammy adaylığınızı öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Bu haberi aldığımda tarifsiz bir mutluluk hissettim. Adaylıkların açıklandığı gün uyuyordum ve menajerimden, arkadaşlarımdan ve birçok kişiden gelen mesajlarla uyandım. Bu durum, benim için gerçekten büyük bir onur ve mutluluk kaynağı oldu.
Klasik bir eser bestelemek ile bir bilgisayar oyunu müziği yapmak arasında ne gibi farklar var?
Duygusal yaratım süreci her iki türde benzerlik gösterse de, teknik açıdan birçok farklılık bulunmaktadır. Örneğin, ‘Avatar: Frontiers of Pandora’ projesi üzerinde iki yılı aşkın bir süre çalıştım. Dünyanın dört bir yanından 200’den fazla müzisyen ve pek çok solo sanatçı ile birden fazla kayıt gerçekleştirdik. Bu tür oyunlardaki müzik miktarı oldukça fazla. Ayrıca müzik geçişlerinin sorunsuz bir şekilde programlanabilmesi için bestelerin buna uygun bir şekilde yazılması gerekiyor. Bu da, üzerinde düşünülmesi gereken çok daha fazla detayı beraberinde getiriyor. Ancak her şey, öncelikle proje için bir dünya yaratmak ve hikâye ile karakterlerin özüne ulaşmakla başlıyor.
Bugüne kadar hangi oyun ve televizyon şovlarının müziklerini bestelediniz?
Yıllar boyunca birçok projede yer alma şansım oldu ve bunlardan bazıları gurur kaynağım. En bilinen projelerim arasında ‘Fortnite’, ‘The Lost City’, ‘Paw Patrol: The Mighty Movie’ ve ‘Avatar: Frontiers of Pandora’ yer alıyor. Ancak kariyerimi en çok değiştiren proje kesinlikle ‘Captain Marvel’ oldu. Bu proje, müziğimin ve ismimin milyonlarca insan tarafından duyulmasını sağladı ve kariyerimi bir sonraki seviyeye taşıdı.
Bilgisayar oyunu veya süper kahramanlara daha önceden de ilgi duyuyor muydunuz?
Çocukken video oyunları oynamayı çok severdim. Evimizde bir Commodore 64 ve bir Amiga bilgisayarımız vardı. ‘Superman’, çocukken beni en çok etkileyen filmlerden biriydi. Müziklerini o kadar çok severdim ki, müziğin Superman’i uçurduğuna inanırdım.
Nasıl bir aile ortamında yetiştiniz?
İstanbul’da doğdum ve ailemle birlikte büyüdüm. Babam, annem ve abimle birlikteydik. Babam her zaman benim en büyük destekçim oldu. Gençliğinde sanatla ilgilenmiş ve keman çalmaktaydı. Müziğe olan tutkumun benden önce farkına varmıştı. Ne yazık ki artık aramızda yok. Annem İstanbul’da yaşıyor ve ut çalıyor. Abim ise şu an Los Angeles’ta.
Müzik üzerine nasıl bir eğitim aldınız ve Amerika maceranız nasıl başladı?
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda eğitim aldım. Keman ile başladım, ancak daha sonra klasik gitara geçiş yaptım. 17 yaşımda Amerika’ya taşındım ve Berklee College of Music’te film müziği eğitimi aldım. 19 yaşımda Los Angeles’a yerleştim ve burada kompozisyon dalında yüksek lisans yaptım. O dönemde Paramount Pictures’ın müzik departmanında staj yapma şansım oldu ki bu benim için harika bir deneyimdi. Sonrasında ünlü besteci Hans Zimmer ile çalışma fırsatı buldum. 25 yaşımda, müziklerimi yüzlerce film projesine göndermiştim ve nihayet birinden geri dönüş aldım. Çok fazla müzik yazmanın, insanlarla tanışmanın ve kendime asla bir B planı tanımamanın, şu an çok severek yaptığım işe sahip olmamda büyük rolü oldu.
Amerika’da Türk bir kadın besteci olmanızla ilgili ne gibi tepkiler aldınız?
Çok fazla kadının ve özellikle Türk kadınlarının bulunmadığı bir alanda çalışmak, beni daha da motive etti. Belki de daha önce yapılmamış bir şeyi başarma arzusu, azimle devam etmeme neden oldu. Tabii ki bu alana girmeye çalışan birçok kişi gibi benim de zorluklarım oldu. Ancak hiçbir şeyi kişisel algılamadım ve her zaman kendime inandım.
Grammy Ödülleri’nde Türkler…
- Arif Mardin, hayatı boyunca müzik endüstrisine yaptığı katkılarından dolayı Grammy’ye 15 kez aday gösterildi ve 12 Grammy ödülü aldı.
- Mehmet Ali Sanlıkol, 2015 ve 2024 yıllarında Oda Müziği kategorisinde aday oldu.
- Altın Gün, ‘Gece’ isimli albümüyle 2019’daki 62. Grammy Ödülleri’nde En İyi Dünya Müziği Albümü dalında aday gösterildi.
- Esin Aydıngöz, 2024 yılında ünlü yönetmen Tim Burton’ın ‘Wednesday’ dizisindeki ‘Paint it Black’ düzenlemesiyle En İyi Aranjman kategorisinde Grammy’ye aday gösterildi.
