Tövbe İstiğfar Nasıl Edilir?
Regaip Kandili, Müslümanlar için manevi bir yeniden doğuş dönemi olarak kabul edilen üç ayların başlangıcını müjdeleyen önemli bir gecedir. Bu mübarek gecede, pek çok Müslüman, günahlarından arınmak ve Allah’a daha yakın olmak amacıyla tövbe etmeyi tercih eder. Diyanet kaynaklarına göre, günahkâr bir kişi, vakit geçirmeden Rabbine yönelmeli ve tövbe etmelidir. Tövbe, Hz. Âdem ile başlayan bir kulluk göstergesi olarak kabul edilir.
Tövbe etmek isteyen bir kişi, öncelikle iki rekât namaz kıldıktan sonra Allah’a hamd etmeli, Resûlüne (s.a.s.) salât ve selam getirmeli, akabinde de içten bir şekilde tövbe ve istiğfar etmelidir. Tövbe işlemini, salavat ve hamd ile tamamlamak ise bu sürecin adabındandır.
Regaip Kandili Tövbe Duası
Regaip Kandili’nde okunabilecek tövbe duası şu şekildedir:
TEVBE İSTİĞFAR DUASI ARAPÇA OKUNUŞU:
Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullahe’l-azim el-kerim. ellezi lâ ilahe illa huve’l-hayyü’l-kayyumü ve etubü ileyhi tevbete abdin zalimin li- nefsihi, la yemlikü li-nefsihi mevten vela hayaten vela nüşüra-h. Ve es-elühü’t – tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidayete lena, innehu, hüve’t-tevvabü’r-rahim.
TÖVBE İSTİĞFAR DUASI TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI:
Ya Rabbi! Bu ana kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve bilerek ya da bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma karşı tövbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur ne olursa olsun, hepsi için tövbe ettim ve pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azim ettim. Sen bu tövbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup aynı günahları bir daha tekrar etmeme imkân verme, Yâ Rabbi.
Bir kez daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin ilki Hz. Âdem Aleyhisselâm, sonuncusu ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm’dır. Bu iki peygamber arasında gelen tüm peygamberlere inandım, hepsinin hak ve gerçek olduğunu kabul ediyorum. Ayrıca, tüm peygamberlere ve onlara gönderilen İlâhi kitaplara şeksiz şüphesiz iman ettim; dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum. En son kitap olan Kur’ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm’dır.
Peygamber Efendimizin Tövbe Duası
Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından “Seyyidü’l-istiğfâr” (İstiğfârın en güzeli) olarak bilinen dua şöyledir:
Allah’ım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben Senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla Senin ahdin ve va’din üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden Sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim; günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü Senden başka hiçbir kimse günahları bağışlamaz.
(Buhârî, Deavât, 2)
Aslında kişinin Rabbine yönelerek içinden geldiği gibi dile getirdiği her türlü bağışlanma duası bir istiğfardır.
Nasıl Tövbe Edilir?
Tövbe, sözlük anlamı itibarıyla pişmanlık ve dönüşü ifade ederken, dinî bir kavram olarak, kulun işlediği kötülük ve günahlara pişman olup, onları terk ederek Allah’a yönelmesi, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak suretiyle Allah’a sığınarak bağışlanmasını dilemesi anlamına gelir. Yüce Allah, bağışlanacak müminlerin vasıflarını şöyle belirtmektedir:
- “Ve onlar bir kötülük yaptıkları ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları da Allah’tan başka kim bağışlayabilir?” (Âl-i İmrân, 3/135)
Günahlardan dolayı tövbe etmek farzdır. Tövbe, Hz. Âdem ile başlayan bir kulluk göstergesidir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
- “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir.” (Nisâ, 4/17)
Hz. Peygamber (s.a.s.) da, “Günahlarından samimi olarak tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” (İbn Mâce, Zühd, 30) buyurmuştur.
İslam âlimleri, bu ve benzeri ayetlerden yola çıkarak, tövbenin geçerli olması için gerekli şartları belirlemişlerdir. Bir tövbenin makbul olabilmesi için:
- İşlenen günahı terk etmek,
- Günah işlediğine pişman olmak,
- Günahı bir daha işlememeye azmetmek,
- Eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, hak sahibi ile helalleşmek,
- Allah’tan af dilemek gerekir.
Kul hakkından kurtulmak, ihlal edilen hakkı sahibine veya varislerine iade etmekle ya da affını istemekle mümkündür.