Yeni Bir Ötegezegenin Keşfi: TOI-4860 b
Bilim insanları, Güneş sistemi dışındaki gezegenleri inceleyerek gezegen oluşumuna dair anlayışlarını derinleştiriyor. Bu bağlamda, gökbilimciler Jüpiter büyüklüğünde yeni bir ötegezegen keşfetti. TOI-4860 b olarak adlandırılan bu gezegen, bazı olağandışı özellikleri ile dikkat çekiyor. Donanımhaber’deki bilgilere göre, bu ötegezegen ilk olarak NASA’nın Transiting Exoplanet Survey Uydusu (TESS) kullanılarak tespit edildi; ancak veriler, gezegenin varlığını doğrulamak için yetersizdi.
Birmingham Üniversitesi’nden gökbilimciler, Şili’nin Atacama Çölü’nde bulunan SPECULOOS Güney Gözlemevi’ni kullanarak bu ötegezegeni daha detaylı bir şekilde incelemeye başladı. Ayrıca, bu gözlemleri doğrulamak amacıyla Hawai’i’deki Subaru Teleskobu’nu kullanarak gezegenin kütlesini de ölçtüler.
TOI-4860 b’nin Olağandışı Özellikleri
TOI-4860 b, düşük kütleli bir kırmızı cüce yıldız olan TOI-4860’ın etrafında dönüyor. Bu gezegen, ev sahibi yıldızının etrafındaki bir tam turunu yalnızca 1,52 günde tamamlıyor. Ancak, TOI-4860 b’nin “olağandışı” olarak nitelendirilmesinin iki temel nedeni var:
- İlk olarak, gezegenin kütlesi ile ilgili bir durum söz konusu. Düşük kütleli yıldızların, etraflarında yüksek kütleli gezegenlerin oluşmasını sağlaması beklenmez. Genel olarak kabul edilen gezegen oluşum modeline göre, bir yıldızın kütlesi azaldıkça, onun etrafındaki materyal diskinin kütlesi de azalmalıdır.
- İkinci olarak, TOI-4860 b gezegeni ağır elementler açısından oldukça zengin görünmektedir. Çalışmayı yöneten ötegezegenbilim profesörü Amaury Triaud, gezegenin ana yıldızında da benzer ağır elementlerin tespit edildiğini ve bu durumun ağır elementlerin gezegen oluşum sürecine olumlu katkıda bulunabileceğini düşündüğünü belirtiyor.
TOI-4860 b’nin kısa yörünge periyodu ve ana yıldızının yüksek metalikliği gibi özellikleri, bu sistemin sıcak Jüpiterlerin atmosferlerini incelemek ve bu gaz devlerinin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamak için özellikle faydalı olabileceği anlamına geliyor. Ayrıca, bu ötegezegenin keşfi sonrasında ekip, Şili’nin kuzeyindeki Atacama çöl bölgesinde bulunan Very Large Telescope’u (VLT) kullanarak benzer gezegenleri keşfetmeyi hedefliyor.