Sağlık Alanındaki Malzeme Yokluğu ve Sonuçları
Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, Türkiye’de kardiyovasküler hastalıklar (kalp ve kan damarlarını etkileyen hastalıklar) için gerekli ameliyatların malzeme eksikliği nedeniyle gerçekleştirilemediğini vurguladı. Bu durumun birçok hastanın tedavi sürecini olumsuz etkilediğini belirten Uğur, “Türkiye’de uzun bir süredir ortopedi ve beyin cerrahisi gibi alanlarda yapılamayan ameliyatlar olduğunu defalarca dile getirdik. Şimdi ise kardiyovasküler cerrahide de benzer sorunların baş gösterdiğini öğreniyoruz. Ortopedi ve beyin cerrahisindeki ameliyatların yapılamaması, kardiyovasküler cerrahi alanında da aynı nedenlerle geçerlidir.” şeklinde konuştu.
Uğur, “Sağlıkta Uygulama Tebliği’nin (SUT) belirlediği fiyatlar üzerinden alınamayan malzemeler ve malzeme satan şirketlerin fiyatlardan dolayı satış yapamadığı ürünler mevcut. Bu malzemelerin yokluğu, vatandaşların nitelikli sağlık hizmeti alamaması şeklinde kendini gösteriyor.” diye ekledi.
Özel Hastanelere Yönlendirme Endişesi
Derya Uğur, bu malzeme eksikliğinin hastaları özel hastanelere yönlendirme olasılığını düşündürdüğünü belirtti: “Özellikle kardiyovasküler cerrahide toplumun yaklaşık yüzde 60’ının ihtiyaç duyduğu varis ameliyatları yapılamıyor. Örneğin, bir hastanede mart ayından bu yana varis ameliyatları için gerekli malzemeler yok ve hastalar sırada bekliyor. Hastalar, ‘Dışarıdan alıp geliyorum, lütfen ameliyatımı yap’ diyor. Ancak bu, devlet hastanelerinde yasak.” dedi.
Malzeme Eksikliği ve Acil Ameliyatlar
Uğur, “Balon ve stent yok” diyerek Türkiye’deki sağlık sisteminin geldiği noktayı eleştirdi: “Kardiyovasküler cerrahi alanında yapılacak bir anjiyo işlemi için balon veya stent bulunamıyor. Aort replasmanı gibi hayati bir tedavi ise yapılamıyor.”
Fiyat Farkları ve Ameliyatların Yapılamaması
Uğur, aort replasmanı için Sağlık Uygulama Tebliği’nin belirlediği fiyatların yetersizliğine dikkat çekerek, “SUT’un verdiği fiyat daha önce 49 liraydı, ancak malzeme satan firmanın satabildiği fiyat 110 lira. Bu durumda aradaki fark yüzde 300’e kadar çıkıyor. 49 liralık bir fiyatla hastanede malzeme bulunamıyor ve dolayısıyla hayati öneme sahip aort replasmanı gibi operasyonlar gerçekleştirilemiyor. Bu sorunun artık sona ermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Ameliyat Yasağı ve Sağlık Hizmetleri
Uğur, sağlık kurumlarında yaşanan sorunları şu şekilde aktardı: “Bir yönetici, cerrahları toplayarak ‘Bu ameliyatları yapmayacaksınız; stent, balon, anjiyo, aort replasmanı gibi işlemleri yapmayacaksınız’ dedi. Elektif ameliyatların yanı sıra acil ameliyatların bile yapılamaması durumu söz konusu. Bu koşullar altında hastaların tedavi edilmesi imkansız hale geliyor.”
Şehir Hastanelerindeki Sorunlar
Uğur, şehir hastanelerinin durumuna da değinerek, “Büyük şehirlerdeki hastanelerden aldığımız bilgilerde malzeme sıkıntısının devam ettiğini görüyoruz. Sağlığı piyasalaştırmak, özel sermayedarların eline bırakmak, sonuç olarak bu tür sorunları doğuruyor. İçerisinde malzemesi olmayan ve cihazları çalışmayan şehir hastaneleri mevcut.” dedi.
Hizmet Erişiminde Adaletsizlik
Son olarak, Uğur, “İnsanların sağlık hizmeti alma yolları giderek kısıtlanıyor. Parası olan hastalar özel hastanelere yöneliyor, ancak artan sağlık krizi ile parası olmayanlar için durum daha da zorlaşıyor. Bu krizin sorumluluğunu kim üstlenecek, bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.” ifadelerini kullandı.