Hindistan’ın Chandrayaan-3 Misyonu
Hindistan, Chandrayaan-3 adlı insansız uzay aracını Ay’a gönderdi. Bu misyonun başarıyla sonuçlanması halinde Hindistan, ABD, Sovyetler Birliği ve Çin’den sonra Ay’a kontrollü iniş gerçekleştiren dördüncü ülke olma unvanını kazanacak. Eğer her şey planlandığı gibi ilerlerse, Hindistan, Ay’ın keşfedilmemiş ve gizemli Güney Kutbu’na, rokette önemli hasarlara yol açmadan “yumuşak iniş” gerçekleştiren ilk ülke olacak.
2020 yılında fırlatılan Chandrayaan-2, başarılı bir şekilde Ay yörüngesine yerleşmiş; ancak iniş modülü ve insansız aracı, Ay’a iniş sırasında yere çakılarak parçalanmıştı. Ay’ın Güney Kutbu, uzay araştırmaları açısından kritik bir bölge olarak öne çıkıyor. Burada bulunan buz kütleleri, gelecekte kurulabilecek olası bir aktarma istasyonunun sürdürülebilirliğini artırabilir. Ay’ın kutup yüzeyi, büyük kraterlerle dolu dik yamaçlardan oluşuyor. Bazı kraterler milyonlarca yıldır Güneş ışığı almadığı için sıcaklık -230 °C gibi aşırı düşük seviyelerde. Bu nedenle araçların çalıştırılması oldukça zorlu bir süreç. Tüm Ay misyonları, toprak ve ısının daha makul olduğu ekvatora yakın bölgelere iniş yapmayı tercih ediyor. Hindistan Uzay Ajansı yetkilileri, Chandrayaan-3 misyonunun başarısız olma olasılığını minimize etmek için gerekli tüm adımları attıklarını belirtiyorlar.
Hindistan Neden ‘Ay’ın Karanlık Tarafına’ İniş Yapmak İstiyor?
Hindistan’ın 2008 yılında gerçekleştirdiği ilk Ay misyonu Chandrayaan-1, Ay yüzeyinde su bulunduğuna dair önemli kanıtlar sağlamıştı. Delhi yakınlarındaki Shiv Nadar Üniversitesi’nde uzay robotları profesörü olan Dr. Akash Sinha, “Hala suyun nerede ve ne kadar bulunduğu, tüm suyun buz halinde olup olmadığı gibi daha fazla bilgiye ihtiyacımız var” diyor ve ekliyor: “Suyun doğasını ve konumunu anlamak, gelecekteki misyonlarımızın başarısı için son derece faydalı olabilir. Ayrıca su etrafında yaşam alanları planlamak da mümkün olabilir.”
Kaya ve toprak karışımı olan kutup bölgelerinin yüzeyini keşfetmek, Güneş Sistemi’nin yapısına dair bazı önemli cevaplar sunabilir. Hindistan’ın başarısız olan ikinci misyonunda maliyet neredeyse iki katına çıkarak 140 milyon dolara ulaşmıştı. Buna karşın, Hindistan, Chandrayaan-3 misyonu için başarılı bir iniş ve Ay yüzeyinde araştırma yapabilmek adına yaklaşık 80 milyon dolar harcıyor.
Hindistan Maliyetleri Nasıl Azaltıyor?
Hindistan’ın uzay programı, son 20 yılda düşük maliyetleri ile küresel ölçekte dikkat çekiyor. Hindistan merkezli bağımsız uzay düşünce kuruluşu Spaceport SAARABHAI’nın Genel Müdürü Dr. Susmita Mohanty, “Hindistan, 2018’de tek bir kutup uydusu fırlatma aracıyla 104 uydu fırlatarak rekor kırdı. Bunu başardık çünkü bilim insanlarımız ve mühendislerimiz, bu 104 uydunun her birini mükemmel yörüngelerine hassasiyetle yerleştirme yeteneğine sahip” diyor.
Hindistan’ın Mars’a gerçekleştirdiği tek misyon olan Mangalyaan’ın maliyeti yaklaşık 75 milyon dolardı. Bu, NASA’nın geliştirme maliyeti 485 milyon dolar olan ve fırlatması 187 milyon dolara mal olacak Maven Mars uydusunun maliyetinin oldukça altında kalıyor. Hindistan’ın tüm uzay misyonları için temel ilke, yeniden kullanılabilirlik ve bileşenlerin yerel olarak temin edilmesidir.
Chandrayaan-3, önceki misyondan farklı olarak yörüngede kalmayı sağlayan bir uydu içermiyor. Bu görevde, iniş aracı, keşif aracı ve kontrol odası arasındaki iletişimi sağlamak için önceki görev olan Chandrayaan-2’nin yörünge aracı kullanılacak. ISRO’nun eski başkanı K. Sivan, Hindistan’ın maliyetleri düşürmek amacıyla daha az güçlü roketler kullandığını ve İsrail’in de benzer stratejileri uyguladığını ifade etmişti: “Ay’ın yörüngesine geçmek için Ay’ın yerçekimi kuvvetinden faydalanıyoruz. Ay’a ulaşmak 29 gün sürüyor. Bu, Ay’a ulaşmanın en az maliyetli yolu. 2019’un başında fırlatılan İsrail’in Beresheet misyonu da aynı yöntemi izledi.”
Hindistan’ın uzay programının toplam bütçesi 1,5 milyar dolar. Dr. Mohanty, “Öncü uzay güçleri arasında Hindistan her zaman pragmatist bir yaklaşım sergiledi. Planlamamızın merkezinde ekonomik misyon yer alıyor” diyor.
