Dr. Mahfi Eğilmez’in Faiz Kararına Yönelik Üç Senaryosu
Ünlü ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, kendi bloğunda kaleme aldığı yazısında Merkez Bankası’nın faiz kararına dair üç farklı senaryoyu derinlemesine değerlendirdi. Faiz oranlarının yükseltilmesinin ekonomik sonuçlarını analiz eden Eğilmez, kendi önerisini de okuyucularıyla paylaştı.
İlk Senaryo: Faiz Yüzde 40’a Yükseltilirse…
Dr. Eğilmez’in “Merkez Bankası Faizi Kaç Puan Artırır?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şu şekilde: Faiz oranının bu kadar radikal bir şekilde artırılması, piyasada büyük bir belirsizlik yaratabilir. Bu durum, hem yatırımcıların hem de tüketicilerin güvenini sarsarak ekonomik durgunluğa yol açabilir.
İkinci Senaryo: Yüzde 15 Seviyesine Çıkarsa Ne Olur?
“Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15 seviyesine yükselttiğini düşünelim. Bu artış, son dönemde oluşan yüksek artış beklentileri nedeniyle ‘dağ fare yarattı’ yorumuna neden olabilir. Bu tür bir artışın, olumlu bir sonuç doğurması beklenemez; aksine, ilerleyen süreçte olumsuz beklentilerin artmasına yol açabilir. Bu kapsamda, ülkeye yabancı yatırımcı çekme potansiyeli oldukça düşük olacaktır. Bankalar, bu durumdan bir miktar olumsuz etkilense de bu etkinin büyük çapta olmayacağı öngörülmektedir. Zombi şirketlerin durumu daha fazla gün yüzüne çıkacak, KOBİ’ler ise daha fazla sıkıntı yaşayacaktır. Kurun fazla geriye gitmemesi nedeniyle ihracat ve ithalat da büyük ölçüde etkilenmeyecektir. Ancak bu tür bir faiz artışı, hiç artırım yapılmaması durumunda piyasa beklentilerini haksız çıkaracağı için ilerleyen günlerde daha olumsuz sonuçlara yol açabilir.”
Üçüncü Senaryo: Benim Önerim…
“Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 15’e çıkardığını ve enflasyon devam ettikçe faizi kademeli olarak artıracağını açıkladığını düşünelim. Aynı zamanda, hükümetin yapısal reformların ilk adımlarını attığını varsayalım. Örneğin, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar kabul edilmesi, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’ndan yürütmenin temsilcilerini çıkarmak için yasa teklifinin meclise sunulması ve diğer yapısal reformların planlarının açıklanması gibi adımlar atıldığını düşünelim. Bu, en güçlü yaklaşım olacaktır. Bu tür yapısal reformlarla birlikte TL, yabancı paralar karşısında değer kazanır. Ancak, kurun gerilemesi nedeniyle bankalar, tüketiciler, reel sektör ve ihracatçılar olumsuz etkilerle karşılaşabilir. Ancak, bu etkiler faizin kademeli artırılması ve yapısal reformların desteği sayesinde daha sınırlı kalacaktır. Bu durumda ülkeye yabancı yatırımcı girişi de artacaktır.”
Dr. Eğilmez, “Benim önerim, üçüncü senaryonun uygulanmasıdır. Çünkü her zaman söylediğim gibi, faiz tek başına ekonomiyi batırabilir, ama tek başına kurtaramaz.” şeklinde düşüncelerini ifade etti. Merkez Bankası’nın faiz kararı ise bugün saat 14.00’te açıklanacak. Para Politikası Kurulu (PPK) son olarak 18 Mart 2021’de faiz artırımı kararı almıştı.