Avrupa Birliği (AB) Konseyi ile Avrupa Parlamentosu, Schengen vizelerinin dijitalleşmesine yönelik yeni yasa tasarısı üzerinde anlaşmaya vardı. Bu yeni düzenleme ile birlikte, pasaportlara yapıştırılan geleneksel vizelerin yerini dijital vizeler alacak ve bu vizeler, 2 boyutlu barkodlar aracılığıyla internet üzerinden verilebilecek.
Bu konuyla ilgili olarak CHP Berlin Başkanı Kenan Kolat, Cumhuriyet TV’ye özel açıklamalarda bulundu. Kolat, dijital vize işlemlerinin avantajlarını detaylandırarak, şu önemli noktaları paylaştı:
Dijital Vize Uygulamasının Onay Süreci
“Dijital vize uygulamasının hayata geçmesi için 26 Avrupa Birliği üyesi ülkenin ayrı ayrı onay vermesi gerekecek.” diyen Kolat, “Şu anda Avrupa Birliği’nin toplamda 28 üyesi var, ancak Schengen vizesi uygulayan 26 ülke bu süreci yürütüyor. Her ülkenin onayını alıp ardından yürürlüğe girmesi gerekiyor. Örneğin, Türkiye’de ‘İdata’ adında bir başvuru merkezi mevcut. Buraya başvuruda bulunarak, önce randevu alıyorsunuz. Randevu aldıktan sonra belgelerinizi teslim etmek üzere bu kuruma gidiyorsunuz. Belgeler toplandıktan sonra, bu kurum üzerinden konsolosluklara başvuru yapılarak vize işlemleri başlatılıyor. Vize alım süreci ise belirli bir zaman alıyor. Bu aracı kurumun ortadan kalkması, dijitalleşme süreciyle birlikte büyük bir avantaj sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
Dijital Vize ile Kolaylıklar Artıyor
Kolat, dijital vize uygulamasının getireceği kolaylıkları vurgulayarak, “Artık tüm belgeleri çevrimiçi olarak yükleyip, ödemeleri de online yaparak vize alım sürecini tamamlayabileceğiz.” dedi. “Bu uygulama, aracı olmadan herkesin rahatlıkla kendi başına gerçekleştirebileceği bir sistem haline dönüşecek. İşlemlerin merkezileşmesi ve tek bir noktadan yürütülmesi, sürecin daha hızlı ve verimli olmasını sağlayacak. Bu bağlamda, vize alım sürelerinde önemli bir kısalma söz konusu olabilir.”
İtiraz Hakkının Kaldırılması Üzerine Düşünceler
Türkiye’deki vize reddi itiraz sürecinin 6 ay süreyle askıya alınmasına değinen Kolat, “Vize başvurusu reddedilen bir kişi, genellikle basit bir gerekçe ile bilgilendiriliyor. Örneğin, ‘Türkiye’ye dönme konusunda kuşkularımız var, bu nedenle vize verilmedi’ gibi.” şeklinde konuştu. “Bu durumda, itiraz etme hakkı vardı fakat bu süreç genellikle yetersiz bilgiyle sonuçlanıyordu. İtiraz hakkının kaldırılmasını olumlu bulmuyorum. Bunun yerine, personel sayısının artırılması ve sadece itirazlarla ilgilenen uzmanların görevlendirilmesi daha faydalı olurdu. Ancak şimdi vatandaşların elinde sadece hukuki yola başvurma seçeneği kalıyor ve bu davaların sonuçlanması da en az 1 ya da 2 yıl sürecektir.” dedi.
