Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken…
Ne güzel şey hatırlamak seni: bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının…
İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti…
Büyük usta Genco Erkal, Nâzım Hikmet’in içten duygularını, hasretini, özgürlüğü, vatanını, oğlunu, karısını ve dostlarını sahneye taşırken, izleyicileri derin bir yolculuğa çıkarıyor. Nâzım Hikmet, yaşadığı zorlukları ve içsel çatışmalarını şiirle ifade eden bir dahi olarak karşımıza çıkıyor. İnandıkları uğruna, sadece dik durduğu için suçlanan bir sanatçının yaşadığı bu ağır yük, izleyiciyi derinden etkiliyor. Genco Erkal’ın sesinden dinlemek, Nâzım Hikmet’in şiirlerine hayat vermek, bana büyük bir mutluluk ve aynı zamanda derin bir hüzün veriyor. İsyanın en güçlü sesini iliklerime kadar hissediyorum. Gözlerim doluyor, boğazımda bir yumruk var, yutkunmakta zorlanıyorum. Ama evet, bu haksızlığa karşı içimde bir öfke var; avazım çıktığı kadar haykırmak istiyorum. İşte bu yüzden Nâzım Hikmet’i Genco Erkal’dan dinlemek, onun eşsiz yorumuyla bu duyguları paylaşmak çok değerli.
Ali Paşa Hanı
Yıllar önce, Nâzım Hikmet’in şiir ve şarkılarından oluşan “Yaşamaya Dair” adlı oyunu, Eminönü’ndeki Erkal ailesine ait Ali Paşa Hanı’nın bahçesinde izlemiştim. Tarihi mekânın büyüsü ve açık havanın sunduğu sürprizlerle dolu bir deneyimdi. Şimdi ise Nâzım Hikmet’in ölümünün 60. yıldönümü dolayısıyla Genco Erkal’ın uyarlayıp yönettiği yeni bir oyun sahne alıyor. Bu oyunda Tülay Günal da yer alıyor ve bu sefer piyano ile viyolonsel gibi enstrümanlar eşlik ediyor. Başta Fazıl Say ve Zülfü Livaneli gibi önemli bestecilerin Nâzım Hikmet’e ait şarkıları da duyulacak. Oyun, ozanın Bursa Cezaevi’ndeki hayatını ve eşi Piraye Hanım’a olan tutkusunu anlatıyor; ardından sürgün yılları ve vatan hasretine odaklanarak destansı yaşamından izlenimlerle sona eriyor. Tülay Günal ve Genco Erkal’ın sahnedeki uyumu, başından sonuna kadar yakaladıkları ritim, izleyiciler üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Günal’ın sesi ve yorumu, oyunculuğunun yanı sıra izleyicileri derinden etkiliyor.
‘Güneşin Sofrası’
O akşam, biz seyirciler Genco Erkal ve Tülay Günal ile “Güneşin Sofrası”na konuk olmanın verdiği coşku, özlem ve hüzünle salondan ayrıldık. Aklımızda Nâzım Hikmet, dilimizde ise “Dostların arasındayız, güneşin sofrasındayız” sözleri yankılanıyordu.
Oyun bugün, saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi Büyük Salon’da, 19 Haziran’da 20.30’da Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde, 22 Haziran’da 20.30’da ise Trump Sahne’de tiyatroseverlerle buluşacak.