Özgür Demirtaş’tan Ekonomik Değerlendirme
Ünlü ekonomist Özgür Demirtaş, Youtube kanalında “Ekonomiye ne olacak?” başlıklı bir video yayımladı. Videoda, “Her kesim için bir parça var.” diyerek izleyicilere hitap eden Demirtaş, “Her zaman olduğu gibi, deyim yerindeyse evinizdeki evcil hayvanlar, sokaktaki hayvanların dahi anlayacağı basitlikte bunu anlatacağım.” ifadelerine yer verdi.
“YAPMAYIN ETMEYİN DEDİK AMA… DUVARA TOSLADIK”
Özellikle son iki yıl içerisinde uygulanan ‘Nas ekonomi modeli’ ya da ‘Türkiye Ekonomi modeli’, bilim insanları tarafından kabul edilmeyen bir yaklaşım olarak öne çıktı. “Yapmayın” dedik, “Etmeyin” dedik ama duvara tosladık. Bu model, seçimlere kadar sürdü ve bize üretim patlaması yapıp cari açığı kapatacağımızı vadetti. Ancak tam aksine, durum daha da kötüleşti. Üretim artacak, dolar bu kadar artmayacak denilmişti, ama durum öyle olmadı; dolar çok fazla arttı. Enflasyonun çözüleceği söylenmişti ama bu da gerçekleşmedi. Ülkeyi sevmesem niye bu uyarıları yapayım ki? Uyarılarda bulunanların siyasete gireceği iddia edildi. Ancak ben bir kez daha söylüyorum; siyasete girmeyeceğim.
Seçimlerden sonra Mehmet Şimşek, ekonominin başına getirildi. Kişisel olarak Mehmet Şimşek’i tanımıyorum, hayatımda sadece Batman’daki bir toplantıda kendisiyle görüştüm. Mehmet Şimşek, ekonomi politikasını savunan ve uluslararası düzeyde belirli bir kredibiliteye sahip bir isim.
ÖZGÜR DEMİRTAŞ’IN TAVSİYESİ: UZMANLARDAN OLUŞAN BİR KURUL KURULMALI
Mehmet Şimşek’e yardım etmeliyiz, diye bir tweet attım. Ancak burada tweet’e gelen tepki, “Fakir fukara vatandaş, orta direk insan nasıl yardım etsin?” şeklindeydi. Doğru, ama ben zaten onlardan bahsetmedim. Mehmet Şimşek’e üç grup yardımcı olabilir:
- Birinci grup: Akademisyenler, işi bilenler, teoriyi ve pratiği harmanlayarak yardımcı olabilir.
- İkinci grup: Zenginler, vergilerle destek olabilir.
- Üçüncü grup: Siyasetçiler, lüks tüketimi kısıtlayarak katkı sağlayabilir.
Bina yıkıldığı zaman, herkes altında kalıyor; en çok da fakir fukara ve orta direk. O yüzden binadaki yanlışlığın kimin tarafından yapıldığına bakılmaksızın herkes destek olmalı. Örneğin, Türkiye’nin en entelektüel, bilgili ve dünya çapında tanınan liyakatli insanlarından oluşan bir kurul kurulabilir. Bu kurul, geçmiş 15 günü değerlendirerek, bir sonraki 15 günde neler yapılması gerektiğine dair raporlar sunabilir.
MEHMET ŞİMŞEK NE YAPMALI? YAPISAL REFORM VURGUSU
Ne olursa olsun, Mehmet Şimşek’in elinin kolunun bağlanmamasını dilerim. ‘Vitrin-makyaj ekonomisi’ yapılmamalı. Umarım Şimşek ve ekibi, mümkün olduğunca fazla görüş alır; bu insanların bir lira almasına gerek yok. Eğer yapılmazsa, eksik kalır ve Mehmet Şimşek’in eli bağlanırsa, durum daha da kötüleşebilir. Verimli yatırım yapmamız gerekiyor. Eğer Mehmet Şimşek giderse, akıldışı politikalar uygulanır ve yapısal reformlar yapılamaz. Uzun vadede bir şey olabilmesi için kısa vadede acı çekilmesi şart. Yapısal reform olmadan, sadece ‘faiz artırdım’ demekle bir yere varılamaz. En başında yargı reformu gelmeli; yargının bağımsızlığı, hukuk ve adalet son derece önemli. Eğitime ideoloji sokulmamalı. Mehmet Şimşek ve ekibinin, kısa vadede rasyonel, akılcı ve ortodoks politikalarla, aynı zamanda yapısal reformlara girişmesi gerekiyor. Eğitim, Ticaret ve Adalet Bakanlarının da devreye girmesi şart.
MEHMET ŞİMŞEK’İ BEKLEYEN 3 SENARYO
Seçimden sonra bu akıldışı ‘Türkiye ekonomi modeli’ çökünce, Mehmet Şimşek zorunlu olarak göreve geldi. Gelir gelmez ilk sözü, “Türkiye’nin acilen rasyonel ekonomi politikasına dönmesi lazım. Başka bir yolu yok.” oldu. Bu, önceki politikanın akıldışı olduğunu kabul etmesi demektir. Söylediği şey doğru ve desteklenmeli; Türkiye’nin önünde son bir fırsat var.
Mehmet Şimşek’in geleceği için üç senaryo öne çıkıyor:
- Eğer Mehmet Şimşek giderse, tekrar bu ‘Türkiye modeli’ ekonomisine dönüş yapabiliriz.
- Eğer Mehmet Şimşek tam gelirse ve söylediklerini uygularsa, buna ortodoks ekonomi politikası, akılcı politika, rasyonel ekonomi politikası denir.
- Eğer Mehmet Şimşek yarım gelirse, işine karışılırsa ve istediği atamaları yapamazsa, o zaman ‘vitrin ekonomi modeli’, ‘makyaj ekonomi modeli’ ya da ‘hibrit ekonomi modeli’ ile karşılaşabiliriz.
Ne olursa olsun, eğer Mehmet Şimşek giderse, akıldışı politikalar uygulanır ve yapısal reformlar yapılmazsa, kısa vadede sahte bir mutluluk sağlanır, ama uzun vadede ülke kötü bir duruma düşer. Eğer Mehmet Şimşek ‘vitrin ekonomisi’ni uygularsa, yarım reformlar yaparsa, ülke acı çeker ama uzun vadede daha büyük bir krize sürüklenir. Ancak Mehmet Şimşek kısa vadede tam rasyonel ve ortodoks politikaları uygular ve yapısal reformlara geçiş yaparsa, Türkiye, uzun vadede mutlu, güçlü ve olağanüstü bir geleceğe sahip olabilir. Umarım böyle bir durum gerçekleşir.