1. Haberler
  2. Sağlık
  3. İlaç Fiyatlarındaki Artış ve Eczanelerdeki Sorunlar

İlaç Fiyatlarındaki Artış ve Eczanelerdeki Sorunlar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Getty Images, Türkiye’de bu yıl ilk kez ilaç fiyatlarına yüzde 37 ve yüzde 25 oranında iki ayrı zam yaptı. Bu zamların, ilaç firmalarının maliyetlerini hafifletmesi ve özellikle Ekim 2021’den beri süregelen ilaç krizini çözmesi bekleniyordu. Ancak, BBC Türkçe ile görüşen eczacılara göre, bu zamlar beklenen etkiyi yaratmadı. Çünkü devletin ilaç firmalarına belirlediği satış kuru, reel döviz kurunun hala altında kalıyor. Eczacılar, özellikle tansiyon, kalp ilaçları, göz ameliyatı öncesi tanıda kullanılan ilaçlar, diyabet ilaçları, hormon ilaçları ve bazı kanser ilaçlarında ciddi sıkıntılar yaşandığını bildiriyor.

%25’lik zammın ardından piyasada ilaç sayısında belirli bir artış yaşanmış olsa da, ilaç yokluğu sorunu devam ediyor. Zonguldak’ta eczacı Elif Topal, kentte üç ilaç deposu bulunduğunu belirterek, “Her 10 ilaçtan 2-3’ü piyasada yok. Hala depolardan taneyle ilaç alıyoruz” diyor. Topal, eksik ilaçlar için sürekli depo yöneticileriyle iletişim halinde olduklarını ve hastaların ilaç bulmak için eczane eczane dolaşmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor: “Özellikle ithal ilaçlarda ciddi sorunlar yaşıyoruz. Depolar, ilaçları eczanelere nasıl dağıtacaklarını bilemez hale geldi. Bu durum, hastalarla aramızda gerginliklere yol açıyor; insanlar çok kızgın ve mutsuzlar. Zaten hastanelerde en erken 1,5-2 ay sonrasına randevu alabiliyorlar. Eczaneye geldiklerinde hemen ilacı alıp gitmek istiyorlar.”

İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Pınar Özcan, “Şu an hala pek çok ilaçta tedarik sıkıntımız devam ediyor. Piyasada olmayan çok fazla ilacımız var” diyor ve ekliyor: “Firma, düşük kur seviyesinden devlete sattığı ilacın maliyetini karşılayamazsa, ilacı piyasaya vermeyi azaltıyor ya da tamamen kesiyor. Bu da bizim vatandaşa hizmet vermemizi zorlaştırıyor.”

İlaç Yokluğunun Nedenleri

İlaç Yokluğunun Nedenleri

Sağlık Bakanlığı, her yıl ilaçları fiyatlandırırken sabit bir euro kuru belirliyor ve ilaçların fiyatları bu sabit kur üzerinden hesaplanıyor. Geçen yıl ilaç fiyatlarındaki sabit Euro kuru 4,57 TL olarak belirlenirken, reel Euro kuru 14,85 TL seviyesindeydi. Bu yıl yapılan zamlarla birlikte ilaç fiyatında Euro kuru 7,86 TL’ye yükseltildi; ancak reel kur 18,34 TL’de kaldığı için aradaki fark hala kapanmadı. BBC Türkçe ile konuşan eczacılar, ilaç fiyatlandırmasında belirlenen sabit kur ile gerçek kur arasındaki farkın açılmasıyla, piyasada bulunmayan ilaç sayısının da giderek arttığını belirtiyor. Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği (PGED) Başkanı Kazım Aykanat, “İlaç kurunun reel kurdan bu kadar ayrışık olması ilaç tedarikini zorlaştırıyor ve bunu yapmaya devam edecek” diyor. Aykanat, “Bu fiyatlama modeli devam ederse, ithalat ve ilaç tedariki her zaman sorun olacak. Türkiye artık yeni moleküllerin daha az geldiği, eski moleküllerin de ruhsatlarını kaybetmeme adına ürün gönderdiği bir yer haline geldi.” şeklinde görüş belirtiyor.

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD), Nisan ayında Türkiye’nin Avrupa’da onay almış yeni ilaçların yüzde 79’una erişemediğini vurgulayarak, fiyat politikasının yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etmişti. Aykanat, bu yıl bir istisna ile ilaç fiyatlarının yılda iki kez zam almasının nedenini şöyle değerlendiriyor: “Yerli firmalar bile olsa, ham maddesini yurtdışından ithal ettikleri için Euro dengesizliğinden dolayı zorlanıyorlar. Piyasada ilaç yokluğu 1000’lere çıkmaya başlamışken, ithal ürünlerin hemen hemen hiçbiri gelmemeye başladı. Bu sebeple Sağlık Bakanlığı ara bir zam verdi ama Türkiye’deki enflasyon ile birlikte bu maliyetlerin karşılanabilir bir yanı kalmadı. Yüzde 25’lik zam sadece bazı ürünlerin piyasaya çıkmasını sağladı ama kur yükseldikçe daha fazla ilaç yokluğu yaşamaya devam edeceğiz. Şu an için çözümlenmiş bir durum yok. Bu nedenle ilaç yoklukları hala devam ediyor.”

İlaç Fiyatları Arttıkça Eczanelerin Kârı Artıyor mu?

İlaç Fiyatları Arttıkça Eczanelerin Kârı Artıyor mu?

Kamuoyunda tartışılanın aksine, ilaç fiyatlarına yapılan zamlar eczanelerin kârlılığını doğrudan artıran bir etkiye sahip değil. Eczanelerin kârlılığı, devletin o ilaç için eczaneye ödediği yüzdelik payla belirleniyor. İlacın fiyatı yükseldikçe, devletin eczaneye ödediği pay oransal olarak azalıyor. Eczacı Topal, bu durumu şöyle açıklıyor: “Fiyatı 100-200 lira arasında olan bir ilaçtan örnek verelim. Bizim bu ilaçtaki kârımız yüzde 18. Ancak bu ilacın fiyatı zamlandığında, 200 lirayı geçtiğinde, kârımız yüzde 13’e düşüyor. Yani ilaçlara yapılan zamlara bağlı olarak kâr oranımız düşüyor.”

Güncel düzenlemeyle birlikte devlet; 0-10 TL arası ilaçlar için yüzde 28, 10-50 TL arası ilaçlar için yüzde 28, 50-100 TL arası ilaçlar için yüzde 28, 100-200 TL arasındaki ilaçlar için yüzde 18 ve 200 TL üstündeki ilaçlar için eczanelere yüzde 13 ücret ödüyor. Peki, Türkiye’de yıllar içerisinde enflasyonla birlikte 10 liradan daha ucuz ilaç kaldı mı? Özcan, piyasada 6500’e yakın ilaç bulunduğunu ancak 0-10 TL arasındaki ilaç sayısının 100’ü geçmediğini belirtiyor. BBC Türkçe ile konuşan eczacılar, 200 TL’nin altındaki ilaç sayısının bile oldukça düşük olduğunu, bu nedenle yüzde 28’lik baremlerin pratikte bir etkisinin kalmadığını ifade ediyor. Özcan, “O fiyatlarda artık ilaç kalmadı. Bu fiyatlardaki yüzde 25’lik devlet ödemesini değil, yüzde 28 ya da yüzde 50 bile çıkarsanız bir anlamı yok, çünkü zaten o fiyatta ilaç yok” diyor. Dolayısıyla, eczacılar 2009 yılından bu yana değişmeyen TL bazındaki baremlerin, 13 yıllık enflasyon bazında düzenlenmesini talep ediyor.

Eczacı Elif Topal, “Eczacıların istediği şey ilaç fiyatlarının zamlanması değil, TL baremlerinin güncellenmesiydi. 10 liraya ilaç kalmadığı için, o baremde artırılan eczane payının da bir anlamı kalmadı” diyor. Topal, TL baremleri son 13 yıldır her yıl TÜFE oranında güncellenmiş olsaydı, bugün eczanelere ödenen paylarda “100 TL ve üstü” ilaçlar yerine 659 TL, “200 TL ve üstü ilaçlar” yerine ise 1.319 TL ilaçların baz alınması gerektiğini vurguluyor.

İki Eczaneden Biri Kapanma Noktasına Geldi

Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) 2019 yılında yayımladığı “Eczanelerde Ekonomik ve Finansal Durum Araştırması” raporuna göre, eczanelerin yüzde 78’i bankalardan kredi kullanıyor. Eczaneler arasında bir krediyi başka bir krediyle kapatma oranı ise yüzde 48’i buluyor. Aykanat, ilaca yapılan son zamlarla birlikte eczane kârlılığının iyice düştüğünü, maliyetlerinin en az yüzde 80-90 arttığını ve birçok çalışanın işten ayrıldığını aktarıyor: “Bugün gözlerimiz yaşlı bir şekilde bir elemanımızı memleketine göndermek zorunda kaldık. Daha önce hiç yaşamadığımız bir kriz dönemindeyiz. İstanbul’da 8500 TL’ye iki çocuğuyla geçinemeyen bir eczacı var; nasıl geçinecek ki? Kiralar yüksek, boğuşup duruyoruz. Ben de daha fazla veremezdim, keşke verebilsem.” Aykanat, “Şu an eczacılar sadece bu seneyi atlatabilmek için çalışıyor. Para kazanma ya da kenara bir şey koyma şansımız yok” diyor.

Zonguldak’taki eczanesini 2014 yılında açan Topal ise güncellenmeyen baremler sebebiyle sürekli gelir kaybı yaşadığını ve enflasyonla birlikte bunun dayanılmaz bir hale geldiğini belirtiyor: “Devlete sattığımız medikal malzemenin parasını 26 ay sonra aldık. O süreçte ayakta kalabilmek için sürekli bankalardan kredi çektik, borç ödedik. Biz batmak üzereyken ödemeleri yaptılar ve o şekilde borcumuzu bitirdik. İlaç zammı bizim için hiç ilgilendirmeyen bir konu. O, sanayiyi yani ilaç üretenleri ilgilendiren bir durum. Bizi ilgilendiren tek kısım, ilaçların baremleri. Biz insanların cebinden daha fazla çıksın, halkımız daha fazla ilaç farkı ödesin demiyoruz. O fiyat farkları devletin ilaç politikasından kaynaklanıyor. Devletin sanayiye ödediği kısmın azlığından kaynaklanıyor. Ben hastadan 150 lira fiyat farkı alıyorum diye, o 150 lirayı cebime atmıyorum.”

Özcan, şu anda Türkiye’de her iki eczaneden birinin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtiyor: “Yapılmayan iyileştirmeler ekonomik anlamda bizi engelliyor. Artık pek çok eczacı borç sarmalında. Kredi üzerine kredi alarak ayakta kalmaya çalışıyor. Ekonomik iyileştirmeler olmadan gerçekten ayakta kalma şansımız yok; çünkü bu 13 yıllık bir sorun. 13 yıldır güncellenmemiş rakamlarla bu ülkede hiçbir eczacının ayakta kalabilme şansı yok.”

Sağlık Bakanlığı Ne Diyor?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 28 Temmuz’da Twitter hesabından yaptığı açıklamayla Türk Eczacıları Birliği (TEB) başkanı ve üyeleriyle görüştüğünü belirterek üç önemli karar aldıklarını duyurmuştu. Koca; eczane ve ecza depolarında bulunması gereken ilaç listesinin güncellenmesi, pandemi nedeniyle eczanelerde İlaç Takip Sistemi (İTS) kayıtlarında meydana gelmiş olan uyumsuzluklara ilişkin düzenleme çalışmaları yapılması ve güncel ilaç stok yönetiminin daha etkin bir şekilde yapılması sağlanarak ilaç tedarikindeki sorunların minimuma indirilmesi yönünde adımlar atacaklarını belirtti. Eczacılar ise her sene fiyat güncellemesi sürecinde yaşanan ilaç sıkıntısının, artık tüm yıla yayılan “kronik” bir hal almasından endişe ediyor.

İlaç Fiyatlarındaki Artış ve Eczanelerdeki Sorunlar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin