Human Papilloma Virüsü (HPV) ve Kanser Riski
Human Papilloma Virüsü (HPV), hem kadınlar hem de erkekler için çeşitli kanser türlerine zemin hazırlayan bir virüstür. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Çelik, yaptığı açıklamalarda HPV’nin 200 farklı tipi bulunduğunu ve bunlardan 14’ünün onkojenik yani kanser riski yüksek olan türler arasında yer aldığını belirtmiştir. Bu 14 tipten en yüksek kanser yapma potansiyeline sahip olanlar ise 16 ve 18 numaralı tiplerdir. Prof. Dr. Çelik, “Dünyada görülen rahim ağzı kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’i, HPV tip 16 ve 18’den kaynaklanmaktadır. Kalan yüzde 30’luk kısmı ise diğer HPV türlerinden oluşmaktadır.” ifadesini kullanmıştır.
HPV’nin Bulaşma Yolları
HPV, esas olarak cinsel yolla bulaşan bir virüs olmasına rağmen, cinsel dışı yollarla bulaşabileceğine dair bazı vakalar literatürde yer almaktadır. Prof. Dr. Çelik, bu konuda şunları kaydetmiştir: “HPV, lezyonları ile ilgilenen cerrahların mide sıvılarında bulunmuştur. Bu durum, virüsün tedavi süreçlerinde kullanılan koterizasyon işlemi sırasında oluşan duman aracılığıyla solunum yolundan vücuda girebileceğini göstermektedir.” Ayrıca, “Ortak kullanılan cerrahi malzemelerden bulaşabileceğine dair birkaç küçük araştırma da mevcuttur.” dedi. HPV’nin ciltle temas yoluyla bulaştığını ve genellikle genital bölgede HPV taşıyan kadınların keratin içeren yapılarında da HPV’nin bulunduğunu vurguladı. Ancak, bu virüs ışığa ve ısıya karşı oldukça hassas olduğundan, açık havada hızla etkisini yitirdiğini ekledi.
HPV ve Kanser İlişkisi
HPV virüsünün erkeklerde de bulunabildiğini belirten Prof. Dr. Çelik, “Erkeklerde penis kanserine neden olabiliyor. HPV sadece genital kanserlerle sınırlı değil; nazofarenks, larinks, anorektal ve vulva kanserlerinin bir kısmı da HPV kaynaklıdır.” ifadelerini kullanmıştır. Kadından erkeğe geçen virüsün, erkekten kadına tekrar geçme olasılığının düşük olduğunu vurgulayarak, “Bu virüs erkeklerde kalıcı olmuyor. Dolayısıyla, kadından erkek geçişi olan HPV’nin tamamı erkekten kadına geçmiyor.” dedi.
Rutin Kontrollerin Önemi
HPV’nin düşük riskli tipleri olan 16 ve 11 gibi türlerin genital bölgede siğil, kondilom ve kaşıntıya neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, “Kanser yapan HPV tiplerinin genellikle belirti vermediği ve çoğunlukla tarama testleri ile tespit edildiği” bilgilerini verdi. Smear testlerinin önemine vurgu yaparak, “Tarama yaşı konusunda farklı ülkelerde farklı öneriler bulunmaktadır.” dedi. Örneğin, Amerikan Kanser Cemiyeti’nin smear testine başlama önerisinin 25 yaş olduğunu belirtmiştir. Türkiye’de ise bu yaşın 35 olarak belirlendiğini ifade etti.
Sigara ve HPV İlişkisi
HPV taramalarının özellikle 30 ve 35 yaşlarında yapılmasının önemine değinen Prof. Dr. Çelik, “20 ile 30 yaş aralığında HPV görülme sıklığı yüksek olmakla birlikte, virüs çoğunlukla kendiliğinden temizlenmektedir.” dedi. Ayrıca, sigara kullanımının HPV’ye karşı savunma mekanizmasını olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, “Sigara içen kadınlarda HPV’nin hastalığa yol açma ihtimali 30 kat daha fazladır.” şeklinde konuştu.
Korunma Yöntemleri
HPV’nin cinsel yolla bulaşmasını önlemenin en etkili yolunun tek eşlilik olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, “Kondom kullanımı HPV geçişini yüzde 50 oranında azaltabilir, ancak en etkili koruma yöntemi tek eşliliktir.” dedi. Ayrıca, HPV aşılarının önemine değinerek, “Ülkemizde bulunan 4’lü aşı ve dünya genelinde sınırlı olan 9’lu aşı, 16, 18 ile 6 ve 11 tiplerine karşı koruma sağlamaktadır.” şeklinde konuştu.
HPV’nin Gebelik Üzerindeki Etkisi
HPV varlığının gebelik planlamalarını etkilemediğini vurgulayan Prof. Dr. Çelik, “HPV taşıyan kadınlar, gebeliklerini rahatlıkla düşünebilirler. İlişki sırasında kondom kullanımı önerilmez çünkü bu durum gebelik planlarını olumsuz etkileyebilir.” dedi.
HPV’nin Tehlikesi ve Öneriler
HPV taşıyan bir kadının, kendisinde HPV olduğunu bilmeyen bir kadına göre daha avantajlı olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, “HPV, rahim ağzında hemen kansere neden olmamakta, bunun yerine kanser öncüsü lezyonlar geliştirmektedir.” dedi. Bu lezyonların basit işlemlerle tedavi edilebileceğini ifade etti. Özetle:
- HPV taraması yaptırmak.
- HPV varlığında gerekli değerlendirme ve tedavi süreçlerini takip etmek.
- Lezyon yoksa önerilen takip sürelerine uymak.
HPV’nin korkulacak bir hastalık olmadığını, gerekli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini vurgulayarak, “Tek eşlilik en önemli kuraldır.” şeklinde sözlerini tamamladı.