Kuyruklu Yıldızların Yeşil Işığının Sırrı Çözüldü
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırma, bilim insanlarının kuyruklu yıldızların yaydığı yeşil ışığın, güneşe yaklaştıkça kararsız bir element olan dikarbonun etkisiyle oluştuğu teorisini doğruladığını ortaya koydu. Bu teori, ilk olarak 1930’larda ortaya atılmıştı, ancak dikarbonun kararsız doğası nedeniyle, bilim insanları şimdiye kadar bu teoriyi test etme fırsatı bulamamışlardı.
“ÇARŞIDAN ALINABİLECEK BİR ŞEY DEĞİL”
UNSW’de kimya profesörü olan ve çalışmanın kıdemli yazarı olan Timothy Schmidt, “Bunu başarmak için bir vakum odası, birçok lazer ve güçlü bir kozmik reaksiyon kullanmamız gerekti” dedi. Schmidt, “Öncelikle, bir şişede saklanamayacak kadar reaktif olan bu molekülü üretmek zorundaydık” ifadesini kullanarak, bunun sıradan bir alışverişle elde edilemeyeceğini vurguladı.
Schmidt, “Bu molekülü, perkloretilen veya C2Cl4 olarak bilinen daha büyük bir molekülü alıp, klor atomlarını (Cl) yüksek güçlü bir UV lazerle parçalayarak elde ettik” diye ekledi. Bu süreç, molekülün karmaşık doğasını ve elde edilme zorluğunu gözler önüne seriyor.
BİLMECE ÇÖZÜLMÜŞ OLDU
Deneyin tam olarak kurulmasının dokuz ay sürdüğünü belirten ekip, sonunda bir laboratuvar ortamında dikarbonun parçalanmasını simüle etmeyi başardı. Bu simülasyon sayesinde, kuyruklu yıldızların yeşil parıltısının bu süreçten kaynaklandığını kanıtladılar. Schmidt, “Bir bilmeceyi çözmüş olmak son derece tatmin edici” ifadesiyle bu başarıyı pekiştirdi.
Ayrıca, deney, fotodisosyon olarak bilinen ve dikarbonun güneşten gelen UV ışınları tarafından hızlı bir şekilde parçalandığını gösterdi. Bu hızlı süreç, ışığın kuyruklu yıldızın kuyruğuna ulaşamadığını ve bu nedenle kuyruğun genellikle beyaz bir sis olarak göründüğünü ortaya koydu.
YENİ KEŞİF YOLLARI AÇABİLİR
Schmidt, “Dikarbonun ömrünü ve parçalanma süreçlerini anlayarak, kuyruklu yıldızlardan ne kadar organik maddenin buharlaştığını daha iyi kavrayabiliyoruz. Bu tür keşifler, bir gün diğer uzay gizemlerinin çözümüne yardımcı olabilir” dedi. Bu yorum, araştırmanın potansiyel genişliğini vurguluyor.
Çalışma hakkında yorum yapan UNSW’den Astrobiyolog ve Jeolog Profesör Martin van Kranendonk, bunun ayrıca dünyanın nasıl oluştuğu ve nihayetinde yaşam koşullarının nasıl sağlandığı hakkında yeni bilgilere kapı açabileceğini vurguladı. Van Kranendonk, “Dünya’nın erken dönemlerinde yüzeye ulaşan çeşitli karbon taşıyıcı moleküllerin bir araya gelmesi, çok daha karmaşık reaksiyonların gerçekleşmesine ve dolayısıyla yaşamın ortaya çıkmasına yol açtı” dedi.