Her Yıl Milyarlarca Erkek Civciv İnsana Sunulan Bir Sorun
Her yıl dünya genelinde milyarlarca erkek civciv, yumurtlayamayacakları için acımasızca öldürülmektedir. Ancak bilim insanları, gen düzenleme teknolojisi kullanarak yalnızca dişi veya erkek fareler doğurtmayı başardılar. Bu yenilikçi teknik, her yıl milyonlarca hayvanın istenmeyen cinsiyette doğmaları nedeniyle hayatlarını kaybetmelerinin önüne geçebilir.
Yeni yöntemi geliştiren araştırmacı ekip, İngiltere’de her yıl milyonlarca erkek civcivin, yumurtlayamayacakları için doğduktan hemen sonra öldürüldüğünü ve artık bunun gereksiz hale gelebileceğini vurgulamaktadır. İngiliz hükümeti de, gen düzenleme teknolojisinin hayvancılık sektöründe nasıl kullanılabileceğini incelemeye almıştır.
Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan bir makaleye göre, bu yeni yöntem, embriyonun gelişimi sırasında belirli bir genin etkisiz hale getirilmesini sağlamaktadır. Embriyo gelişiminin çok erken aşamalarında, henüz 16-32 hücre aşamasındayken devreye giren bir dizi gen aracılığıyla istenmeyen cinsiyetteki farelerin gelişim süreci durdurulabilmektedir.
BBCAraştırmacılar, bu tekniğin çiftlik hayvanlarına da uygulanabileceğini belirterek, dünyanın önde gelen gen düzenleme merkezlerinden biri olan Edinburgh’daki Roslin Enstitüsü’nde bu amaçla pilot bir program başlatmak için müzakereler yürütüldüğünü bildirdi.
Kent Üniversitesi’nden Dr. Peter Ellis, laboratuvar ortamında uygulanan bu yöntemin ticari olarak da hayata geçirilmesi durumunda hayvan hakları açısından büyük bir ilerleme kaydedileceğini ifade ediyor: “Dünya genelinde her yıl 4-6 milyar arasında civciv öldürülüyor. Bu uygulama, onların acı çekmesini önleyebilir.” Erkek civciv embriyolarının hiç gelişmemesi sağlanabilir.
İngiltere’de her yıl birçok deney faresi de istenen cinsiyette doğmadıkları için öldürülmektedir. Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden Dr. James Turner, son beş yılda yayınlanan 25 bine yakın bilimsel makalede yalnızca erkek veya dişi farelerin kullanıldığını tespit ettiklerini belirtmektedir: “Her deneyde farklı sayıda fareye ihtiyaç duyuluyor. Ancak toplamda kullanılan fare sayısının 100 bin civarında olduğunu tahmin edebiliriz.” Bu yöntem, bilimsel laboratuvarlarda hemen kullanılmaya başlanabilir.
İngiltere’de bu hafta yayımlanan başka bir rapor, çiftlik hayvanları üzerinde genetik düzenlemelerin aslında hayvanların yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla yapıldığını vurgulamıştır. Dünya Hayvancılığında Merhamet adlı sivil toplum kuruluşundan Peter Stevenson, hayvancılığın fabrikasyon hale gelmesi nedeniyle genellikle gen düzenleme teknolojilerine karşı temkinli olduklarını ancak tavukların cinsiyetine karar verebilme imkanını desteklediklerini ifade etmektedir: “Bu uygulamanın hayvan hakları için kullanılmasını destekliyoruz. Tavukların yalnızca dişi yavru doğurmasını sağlayarak, İngiltere’de her yıl milyonlarca istenmeyen erkek civcivin öldürülmesinin önüne geçebiliriz.”
İngiltere’deki Kraliyet Hayvanlara Zulmü Engelleme Topluluğu’ndan Barney Reed ise bu teknolojinin sıkı bir denetim altında olması gerektiğini vurgulamaktadır: “Hayvan hakları veya çevre için getirilen pek çok önerinin, aslında kendi yarattığımız sorunlara çözüm önerileri olduğunu unutmamalıyız.” Dr. Ellis de bunun hayvancılıkta kullanılmadan önce toplumda her yönüyle tartışılması gerektiğini düşünmektedir: “Bilimsel açıdan, bu yöntemi hayvancılıkta uygulayabilme aşamasında henüz yeterli noktada değiliz.” Öncelikle farklı türlere yönelik gen düzenleme araçları geliştirilmesi, ardından da bunların güvenli ve etkin olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.
Nasıl İşliyor?
Bir memelinin cinsiyeti, cinsiyet kromozomları ile belirlenmektedir. Dişiler, annelerinden ve babalarından aldıkları iki adet X kromozomuna sahiptir. Erkekler ise annelerinden bir X, babalarından ise bir Y kromozomuna sahiptir. Araştırmacılar, genleri devre dışı bırakan Crispr-Cas9 adlı bir gen düzenleme molekülünün yarısını annenin DNA’sına, diğer yarısını ise hangi cinsiyette yavru doğurulacağına bağlı olarak X veya Y kromozomuna eklemektedir. Molekülün iki yarısı bir araya geldiğinde, embriyonun gelişimi durmaktadır.
Örneğin, dişi fare doğurmak isteyen bilim insanları babanın Y kromozomuna bu molekülü eklediğinde, X ve Y kromozomları bir araya geldiğinde embriyonun gelişimi durur ve böylece erkek yavru doğmaz. Erkek fare doğurtmak hedeflendiğinde ise molekül babanın X kromozomuna eklenmektedir. Fareler genellikle bir seferde 3-12 arasında yavru doğurmaktadır.