Milyarderlerin Uzay Gezi Maceraları Başladı
Geçtiğimiz hafta, Virgin Galactic’in kurucusu ve İngiliz trilyoner Richard Branson, ekibiyle birlikte tarihi bir uzay uçuşuna imza atarak uzayda turizmin kapılarını araladı. 20 Temmuz’da ise Amazon’un ve Blue Origin’in kurucusu Jeff Bezos, Blue Origin’in New Shepard roketiyle uzay yolculuğuna çıkacak. New Shepard, tamamen otomatik ve pilotsuz bir uzay aracı. Daha önce 15 kez yörünge altı uçuş gerçekleştirmiş olsa da, henüz insan taşımadı. Dolayısıyla, uzay turizmi henüz yalnızca milyarderlerle sınırlı olsa da, bu alanda bir dönem başlamış durumda.
Şu anki uçuşlar, uzayın sınırına, yani yörünge altına düzenleniyor. Virgin Galactic’in tarihi uçuşu 85 kilometre (53 mil) yüksekliğe ulaşmıştı. Peki, bu yükseklik uzay olarak kabul edilir mi? Uzayın başladığı yerin kesin tanımı nedir? 1957 yılında, İsviçre Hava Sporları Federasyonu tarafından kabul edilen Kármán çizgisi, uzayın başlangıç noktasını 100 kilometre (62 mil) olarak belirlemiştir. Ancak ABD Hava Kuvvetleri ve NASA, bu sınırı 80 kilometre (50 mil) olarak tanımlamaktadır. Bu irtifaya, X-15 ve özellikle özel olarak finanse edilen SpaceShipOne gibi birçok özel uçak ulaşmayı başarmıştır. Hatta, 112 kilometreye (70 mil) kadar çıkıldığı bilinmektedir. Bu durumda, Branson’un VSS Unity’sinin başarısı, mevcut standartların oldukça üzerindedir. Blue Origin’in hedefi ise 106 kilometre (66 mil) yüksekliğidir.
250 BİN DOLAR
Bu yükseklik, aslında yörüngede olmak anlamına gelmiyor. Yörüngede kalabilmek için yatay yönde minimum 7.85 km/s (17,500 mph) hızla seyahat etmek gerekmektedir. Unity, yalnızca yukarı doğru bir hızlanma ve ardından kontrollü bir iniş gerçekleştirmektedir. Bunu başarmak oldukça basit görünse de, bunu bir yörüngeye dönüştürmek, enerji ve mühendislik açısından son derece karmaşık bir süreçtir.
Milyarderlerin 250 bin dolar ödeyerek 1 saatlik bir yolculukla 85 kilometre yükseklikten dünyayı izlemeleri, birçok insan için heyecan verici bir deneyim. Ancak bu durum bazı tepkilere de yol açıyor. Örneğin, böyle bir girişime harcanan rakamların dünya genelinde süregelen yoksulluk ve pandemi gibi yaşamsal sorunlara yönlendirilmemesi eleştiriliyor.
BİR DE ÇEVRESEL BOYUTU VAR
Uzay turizminin bugüne kadar pek fazla dile getirilmeyen bir çevresel boyutu da bulunuyor. Virgin Galactic’e göre, Unity ile gerçekleştirilen her bir uçuş, Londra-New York hattında business class’taki bir yolcunun yarattığı kadar, yani 1.2 ton karbon emisyonuyla sonuçlanıyor. Havacılıkla karşılaştırıldığında bu oran küçük gibi görünse de, bu uçuşların ne kadar sık ve düzenli bir şekilde yapılacağı, atmosfere eklenecek karbon miktarını artıracaktır. Blue Origin’in motorları sıvı hidrojenle çalışmakta; bu nedenle emisyonlar minimum düzeyde olsa da, sıvı hidrojen üretimi ve malzemelerin taşınması, karbon maliyetine yol açmaktadır.