Rahatsız Edici Sellerin Artışı
Son zamanlarda, “rahatsız edici seller” olarak adlandırılan doğa olayları, kıyı bölgelerinde ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı. Bu seller, halihazırda mevcut olan gelgitlerin ortalama yüksekliğin yarım metre üzerine çıkması sonucunda meydana geliyor. Bu durum, sokakları ve evleri sular altında bırakarak günlük yaşamı olumsuz etkiliyor.
Independent Türkçe‘nin aktardığına göre, 21 Haziran’da Nature Climate Change isimli hakemli bilimsel dergide yayımlanan bir araştırma, bu sellerin 2030’ların ortalarında daha sık ve düzensiz hale geleceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, ABD kıyı şeridinin büyük bir kısmında, yüksek gelgitlerde en az 10 yıl boyunca üç ila dört kat artış bekleniyor.
Ayrıca, bu taşkınların yıl içinde eşit bir şekilde dağılmayacağı, aksine sadece birkaç aya yoğunlaşacağı anlaşıldı. NASA yöneticisi Bill Nelson, “Deniz seviyesine yakın alçak alanlar, artan sel nedeniyle giderek daha fazla risk altında kalıyor; ancak durum giderek daha da kötüleşecek,” şeklinde uyarılarda bulundu.
Ay’ın kütleçekim kuvveti, yükselen deniz seviyeleri ve iklim değişikliğinin birleşimi, hem ABD’deki hem de dünya genelindeki kıyı taşkınlarını şiddetlendirmeye devam edecek. Araştırmanın başyazarı ve Hawaii Üniversitesi’nde yardımcı doçent olan Phil Thompson, Ay’ın Dünya’daki selleri nasıl etkilediğine dair önemli bilgiler paylaştı.
Thompson, Ay’ın yörüngesinde 18,6 yıl süren ritmik bir döngü bulunduğunu belirtti. Bu döngüler sırasında Ay, Dünya’ya göre konumunu hafifçe değiştirerek yalpalıyor. Bilim insanı, bu yalpalamaların geçmişte de yaşandığını, ancak Dünya’nın iklim değişikliği nedeniyle ısınmasının ve deniz seviyelerinin yükselmesinin bu durumu giderek daha tehlikeli hale getirdiğini ifade etti.
Bu 18,6 yıllık döngünün yarısında, yüksek seviyeli gelgitlerin normalden daha az görüldüğü belirtiliyor. Düşük seviyeli gelgitlerin sıklığı ise artarken, diğer yarısında bu durum tersine dönüyor ve yüksek seviyeli gelgitler artış gösteriyor. Şu anda, döngünün gelgit seviyelerinin yükseldiği dönemi yaşıyoruz. Gelgitlerin şiddetleneceği bir sonraki aşama ise 2030’ların ortalarında başlayacak.
Thompson ve ekibi, bu yüksek seviyeli gelgitlerin 2030’larda deniz seviyelerinin küresel çapta yükselmesi nedeniyle yıkıcı hale geleceğini öngörüyor. Thompson, “Zaman içinde biriken bir etki de göreceğiz” diyerek, bu durumu ciddiyetle vurguladı. Ek olarak, “Ayda 10-15 kez sel basan bir otopark, sular altında çalışmaya devam edemez. İnsanlar işe gidemedikleri için işlerini kaybeder. Lağım çukurları sızar ve bu durum halk sağlığı sorunu haline gelir.” şeklinde konuştu.