Yeni NAS Teleskobu ile Karanlık Maddenin İzinde
Bu yıl kullanılmaya başlanacak olan yeni bir NAS teleskobu, Birleşik Krallık’taki bilim insanlarının evrenin büyük çoğunluğunu oluşturan ama henüz doğrudan tespit edilememiş olan tuhaf maddeyi, yani karanlık maddeyi araştırmalarına yardımcı olacak. Durham Üniversitesi’nden bilim insanları, gökyüzünün Sextans takımyıldızının yakınında yer alan bir bölgeyi inceleyecek olan Cosmos-Webb programında, dünyanın dört bir yanından katılan 50 araştırmacıdan oluşan bir ekipte yer alıyor.
Bilim insanları, NASA’nın ekimde fırlatılması planlanan ve şu ana kadar yapılmış en güçlü uzay teleskobu olan James Webb Uzay Teleskobu’nu (JWUT) kullanacak. JWUT, Hubble Uzay Teleskobu’nun halefini temsil ediyor ve kozmosun derinliklerini daha önce hiç olmadığı kadar detaylı bir şekilde inceleme fırsatı sunuyor.
Kozmologlar, evrendeki maddenin büyük bir kısmını oluşturan bu gizemli maddenin sırlarını keşfetmeyi amaçlayarak, galaksilerin etrafındaki karanlık maddenin haritasını çıkarmaya çalışacaklar. Uzmanlar, evren genişlemeye başladıkça, karanlık maddeden oluşan devasa kümelerin ortasında gazın soğuyup yoğunlaşarak galaksilerin oluşum ve büyüme süreçlerine katkıda bulunduğunu düşünüyorlar.
Bilim insanları, onlarca yıldır karanlık maddenin yerçekimsel etkilerini incelemekte ve bu maddenin gerçek doğasının hala bir sır olarak kalmaya devam ettiğini vurgulamaktadır. Royal Society Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve Durham Üniversitesi Bilişimsel Kozmoloji Enstitüsü’nden Profesör Richard Massey, “Karanlık madde görünmezdir fakat etrafındaki görünür şeylerin hepsini nasıl etkilediğini anlayarak, karanlık maddenin ilk üç boyutlu haritasını çıkarmak için gökyüzünün aynı bölgesinde Hubble Uzay Teleskobu’nu kullanmıştık,” dedi. Ayrıca, programın ana hedeflerinden birinin karanlık madde ile galaksiler arasındaki ilişkiyi yaklaşık 14 milyar yıl önceki Büyük Patlama’dan günümüze kadar geriye doğru izlemek olduğunu da sözlerine ekledi.
Geliştirilmesi 15 yıl süren ve yaklaşık 10 milyar dolar (yaklaşık 81 milyar TL) maliyeti olan JWUT’nin, 31 Ekim’de Fransız Guyanası’ndan Avrupa Uzay Ajansı’nın Ariane 5 roketiyle fırlatılması bekleniyor. Bu teleskop, adını NASA’nın ikinci yöneticisi James Edwin Webb’den alıyor.
22 metreye 12 metre boyutlarıyla, yaklaşık bir tenis kortu büyüklüğünde olan devasa güneşliği sayesinde JWUT, şimdiye kadar yapılmış en büyük uzay gözlemevi olma unvanını taşıyor. Kızılötesi teleskop, 13 milyar ışık yılından daha uzak nesnelere bakma kapasitesine sahip. Işığın evrende dolaşmasının muazzam bir zaman aldığını göz önünde bulundurursak, JWUT nesnelere fiilen 13,6 milyar yıl önceden, Büyük Patlama’dan yaklaşık 100 milyon yıl sonra, ilk yıldız ve galaksilerin oluşmaya başladığı zamandan bakıyor olacak.
Uzaya fırlatıldıktan sonra JWUT, Dünya’dan 1,5 milyon kilometre uzaklığa uçarak Güneş’in yörüngesinde dönecek. Bu konum, Lagrange Noktası olarak biliniyor ve uzay aracının görece az yörüngesel düzeltme yaparak yakıtını ve konumunu koruyabildiği yerçekimi açısından “en etkili nokta” olarak kabul ediliyor.