Pandemi Sürecinde Vaka Artışları ve Alınması Gereken Önlemler
1 Mart itibarıyla kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte, COVID-19 vakalarında gözle görülür bir artış yaşanmaya başlandı. Pandemi süresince önemli bir rol üstlenen İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi, COVID-19 şüphesiyle yapılan başvurularda kayda değer bir artış gözlemlediklerini belirtiyor. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu.
“Yüzde 30 Artış Var”
Prof. Dr. Gönen, son günlerde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ilk müracaat vaka sayılarında belirgin bir artış olduğunu ifade etti. “İlk başvurularda yüzde 30 gibi bir artış söz konusu. Ancak yaptığımız testlerde pozitiflik oranında henüz kayda değer bir artış yok. Yatan hasta sayımızda da şu an için bir artış gözlemlenmiyor. Bugün itibarıyla hastanemizde toplam 38 hasta yatmakta ve yoğun bakım ünitemizde 6 COVID-19 hastası mevcut. İkinci pik dönemimizde yoğun bakımda hasta sayımız 55’e ulaşmıştı ve o dönemde yoğun bakım kapasitemizi artırmak zorunda kalmıştık,” dedi. Test pozitiflik oranlarının son bir aydır, hatta 45 gündür yüzde 5 civarında seyrettiğini de sözlerine ekledi.
“Evde Bile Mesafeye Dikkat Edilmeli”
Kısıtlamaların sürekli olarak devam edemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Gönen, halkın serbestleşmeye geçildiğinde salgının sona erdiği algısına kapılmaması gerektiğini belirtti. “Her durumda fiziki mesafeye, maske ve hijyen kurallarına daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor. Bu salgınla mücadelede başarıya ulaşmamız için bu tedbirlere uyum sağlanması şart. Kapalı ortamların iyi havalandırılması son derece önemli. Aile içindeki bulaşları engellemek için gerekirse evde bile fiziki mesafeye dikkat edilmesi gerekiyor,” dedi. Ayrıca, aşılamaların önemli bir avantaj sağladığını ifade ederek, “Ülkemizde 10 milyonun üzerinde kişi, özellikle 65 yaş üstü risk grubu aşılandı. Bu, tünelin ucundaki ışık olarak görülebilir,” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Gönen, sürekli kapanma uygulamalarının bir çözüm olmadığını da belirtti. “Restoranlar ve kafelerin kapatılması, insanların ekonomik olarak zor durumda kalmasına neden oldu. Mekan sahiplerinin de kurallara dikkat etmesi gerekiyor. Bu süreçte uyarı ve denetim mekanizmalarının etkin çalışması son derece önemlidir,” diye ekledi.
Üçüncü Dalga Beklentileri
Salgının başlangıcında herkes için yeni bir hastalık olduğu için panik halinde test sonucu pozitif çıkan herkesin hastaneye yatırıldığını belirten Prof. Dr. Gönen, üçüncü dalganın gelme ihtimalini değerlendirdi. “Şu anda hastalık hakkında daha fazla bilgiye sahibiz. İlk dalgaya kıyasla, Eylül’ün ikinci yarısı ve Ekim-Kasım aylarında yaşadığımız ikinci dalga oldukça şiddetliydi. O dönemde hastaneye yatırılan hastaların sayısı artmıştı ve yoğun bakım ünitemiz tamamen dolmuştu. Şimdi ise üçüncü dalga geliyor mu? Evet, ancak ben ilk iki dalga kadar şiddetli bir süreç beklemiyorum. Çünkü risk grubundaki birçok insan aşılandı,” dedi. Ayrıca, yaz aylarının gelmesiyle birlikte açık havada daha fazla zaman geçirileceğini belirtti. Ancak, bu durumun rehavete sebep olmaması gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak, Avrupa ülkelerinde de ciddi bir vak’a artışı gözlemlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gönen, “Bizim hastanemizde henüz test pozitiflik oranları yükselmedi ama İstanbul’daki diğer merkezlerden gelen bilgilerde pozitiflik oranlarında ciddi bir artış olduğunu duyuyoruz. Valilik denetimleri ciddi anlamda işletiliyor, ancak her şey bireylerin bu kurallara uymasıyla sonuçlanacak,” diyerek sözlerini tamamladı.
