Asansörde bir felaket anı yaşadığınızda, durumun ciddiyetini anlamak oldukça önemlidir. Eğer asansör düşmeye başlarsa, sizin de onunla birlikte aşağı doğru hareket ettiğinizi bilmelisiniz. Asansör boşluğunun zeminine çarptığında, siz de aniden durursunuz. Peki, bu durumda zıplamak gerçekten bir fayda sağlar mı? Gelin, bu durumu daha iyi anlamak için bir senaryo oluşturalım.
Hayali bir kamera ile asansörün düşüşünü izleyelim. Asansör hızla aşağı iniyor ve siz tam zamanında zıplıyorsunuz. Bu esnada, zıplama hızınız ile asansörün düşme hızı arasındaki farkı etkili bir şekilde kullanarak, yere çarpmadan önce havada kalmaya çalışıyorsunuz. Zıpladığınızda, (kameramıza göre) yukarı doğru hareket ediyorsunuz. Bu kritik anda, asansör belirli bir hızla yere düşerken, sizin zıplama hızınız sayesinde düşüşünüz yavaşlıyor.
Yükseklik ve Zıplama
Ne Kadar Uzun Düştüğünüze Bağlı
Asansörün düştüğü yükseklik, çarpmanın etkisini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Şimdi, birkaç farklı senaryo üzerinden geçelim ve zıplamanın etkisini analiz edelim:
- Bir Kat Düşmek (3 Metre): Eğer zıplama hareketinizi doğru zamanda yaparsanız, 80 santimetre yükseklikten düşüyormuş gibi yere çarpacaksınız. Bu durumda, üstünüze toz bile silkelemeye gerek kalmadan hayatta kalabilirsiniz. Ancak, tepki vermek için yalnızca 0.8 saniyeniz olduğunu unutmayın!
- Üç Kat Düşmek (9 Metre): Bu durumda, 4.7 metreden düşüyormuş gibi hissedeceksiniz. Muhtemelen yaralanmalarla karşılaşacak, ama hayatta kalacaksınız. Bir veya iki kırık bacak bekleyebilirsiniz.
- Beş Kat Düşmek (15 Metre): 9 metreden düşmüş gibi hissediyorsunuz ve bu, hayatta kalma ile ölüm arasında ince bir çizgi oluşturuyor. Tepki vermeniz için 1.7 saniyeniz var; bu durumda iyi şanslar dileriz!
- Yedi Kat Düşmek (21 Metre): Bu durumda yaklaşık 14 metreden düşer gibi hissedeceksiniz. Üzgünüz, ama hazırlık yapmanız için sadece yaklaşık 2 saniyeniz var.
Varsayımlar ve Bilimsel Gerçekler
Bu hesaplamaları yaparken bazı varsayımlar oluşturduk. Zıplama zamanlamanızın mükemmel olduğunu ve zemini göremediğinizi varsaydık. Fakat, bu zıplama zamanlaması son derece zor olabilir. Eğer çok az geç kalırsanız, yere çarparak ciddi yaralanmalara yol açabilirsiniz. Çok erken zıplarsanız, kafanızı asansörün tavanına çarpabilir ve zıplama hızınızı kaybedebilirsiniz.
Zıplarken, yerden etkili bir şekilde kalkabildiğinizi varsaydık. Ancak, yer çekimi asansörün zeminini sizden uzaklaştırıyor. Eğer serbest düşüşe geçerseniz, bir korkuluğa tutunmanız gerekebilir.
Ayrıca, asansör boşluğunun dibinde sert bir zemine çarptığınızı varsaydık. Ancak, bazı insanlar asansör boşluğunun altında bulunan yaylar sayesinde hayatta kalmayı başarmışlardır. Diğerleri ise, üstteki büyük kablonun kopması sonucu ezilmişlerdir.
Hava direnci de önemli bir faktördür; çünkü asansör, fark edilir bir direnç hissetmeden önce saatte 200 km hızla düşebilir. Ancak, hava, başka bir şekilde de sizi kurtarabilir. Asansör boşluğunda sıkışmış hava, ek bir yastıklama etkisi sağlayabilir.
Sonuç ve Tavsiyeler
Sonuç olarak, endişelenmenize gerek yok. Modern asansörler, birden fazla güvenlik kablosu ve elektromanyetik frenler gibi çeşitli güvenlik özellikleri ile donatılmıştır. Ancak, en kötü durumla karşılaşırsanız, Van Halen’in tavsiyesini dinleyin: Boş durmak yerine, zıplayın!
Hesaplama notları: Çarpışma hızı = asansörün hızı – zıplama hızı. Daha sonra, bazı Newton yasalarını kullanarak, hızları eşdeğer yüksekliklere bağlayabilirsiniz: Hız = ?(2 × g × yükseklik); burada g, yer çekimi kaynaklı hızlanmayı ifade eder. Değerleri yerine koyarak eşdeğer düşüş yüksekliğini hesaplayabilirsiniz.
Kaynak: popsci.com