Pandemiyle Mücadelede Maske Kullanımının Önemi
Pandemiye karşı etkin mücadelede ilk ve en önemli kurallardan biri olan maske kullanımı, toplumun büyük bir kesimi tarafından benimsenmiş durumda. Ancak maskenin doğru bir şekilde takılması da son derece kritik bir önem taşıyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, maskenin doğru bir şekilde kullanılmasının gerekliliğini vurguluyor. Prof. Dr. Taşova, “Maskeyi doğru kullanmalısınız. Maske asla burnun altında olmamalıdır. Ayrıca, maskeye sık sık dokunmaktan kaçınılmalıdır. Eğer dokunmanız gerekiyorsa, mutlaka ellerinizi yıkamalısınız.” diyerek dikkat edilmesi gereken noktaları açıklıyor.
Toplumda maske kullanımının artış göstermesine rağmen, el hijyenine yeterince dikkat edilmediğine dikkat çeken Taşova, “Ellerin maskenin üzerinde çok sık dolaşması, virüsün bulaşma riskini artırıyor. ‘Maskemi taktım, bana nasıl bulaştı?’ sorusu sıkça soruluyor. Ancak el hijyenine gereken önemi vermezseniz, temas yoluyla virüsün bulaşması kaçınılmaz olacaktır.” şeklinde uyarılarda bulunuyor.
Aşı Olmak Yetmez: Maske, Mesafe ve Hijyen Kurallarına Devam
Aşı olunsa bile maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmasının şart olduğunu belirten Prof. Dr. Taşova, aşı olan kişilerin de virüsü taşıma riski taşıdığını ifade ediyor. Aşının, virüsü tamamen engellemediğini belirten Taşova, “Aşı olan kişiler, virüsü semptomsuz veya hafif belirtilerle geçirebilirler. Bu nedenle, aşı olanlar dahi virüsü diğer insanlara bulaştırabilir.” diyor.
Aşı sonrası rehavete kapılmamak gerektiğini vurgulayan Taşova, “Aşı, bağışıklık sistemimizi güçlendirirken, virüsü almayı tamamen engellemiyor. Virüsü kapmış bir kişi, başkalarına bulaştırma riski taşırken, aşılı biri de aynı şekilde virüsü alabilir. Ancak bağışıklık sistemi virüse karşı savaşacak ve çoğu zaman belirti göstermeyecek ya da çok hafif belirtilerle süreci atlatacaktır.” ifadelerini kullanıyor.
Ayrıca, virüsün mutasyona uğradığına ve bu durumda karşılaşılacak durumların belirsizliğine dikkat çeken Prof. Dr. Taşova, “Hastalığa yakalanan ya da aşı olan bireylerin tekrar enfekte olmaları durumunda mutlaka mutasyon durumlarının incelenmesi gerektiği konusunda Dünya Sağlık Örgütü de uyarılarda bulunuyor.” şeklinde sözlerini tamamlıyor.