mRNA Aşıları ile Kanser ve MS Tedavisi: Dr. Elif Diken ve Dr. Mustafa Diken’in Çalışmaları
Dr. Elif Diken ve Dr. Mustafa Diken çifti, günümüzde birçok kanser türünün tedavisi için mRNA aşıları üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Covid pandemisi sırasında, hastalığa karşı hızlı bir aşı geliştirmeyi sağlayan ‘mesajcı RNA (mRNA)’ teknolojisi, dünya genelinde büyük bir ilgiyle karşılandı. Covid-19 aşıları, yüzde 90’ın üzerinde koruma sağladığı belirtilerek, mRNA aşılarının başarısını duyurdu. Ancak, mRNA aşıları aslında 20 yıldan fazla bir süredir kanser ve bazı bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde “bağışıklık hücrelerini eğitmeye yönelik” bir yöntem olarak geliştirilmektedir.
Almanya’da çalışmalarını sürdüren Dr. Diken çifti, BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci’nin Covid aşısındaki başarısıyla birlikte, yıllardır yürüttükleri başka bir araştırmanın ilk sonuçlarını da Multipl Skleroz (MS) hastalığı için umut verici hale getirmiştir.
GELECEĞİN TEDAVİLERİ mRNA AŞILARINDA OLABİLİR
BioNTech ile Almanya’nın Mainz şehrindeki Johannes Gutenberg Üniversitesi Tıp Fakültesi ve TRON Translasyonel Onkoloji Enstitüsü’nden bilim insanlarının yaklaşık 6 yıldır üzerinde çalıştığı MS aşısı, farelerde hastalığın gelişimini önleme ya da geriletme potansiyeli göstermiştir. MS üzerine hazırlanan bilimsel makale, dünyanın en saygın tıp dergilerinden biri olan Science’a kabul edilmiş ve 8 Ocak’ta yayınlanmıştır. Bu gelişme, Türeci ve Şahin çifti için bir kez daha uluslararası alanda dikkat çekici bir başarı olmuştur. Araştırma ekibinde 17 bilim insanı bulunmaktadır; bunlardan biri olan Dr. Mustafa Diken, TRON İmmünoterapi Bölümü Başkan Yardımcısıdır ve eşi Dr. Elif Diken ile birlikte hem MS hem de bazı kanser türlerinin tedavisi için mRNA çalışmaları hakkında detayları paylaşmıştır. Diken çifti, geleceğin tedavi yöntemlerinin mRNA aşıları ile şekillenebileceğini vurgulamaktadır.
‘İLGİ COVİD’E DÖNÜNCE MS MAKALESİ GECİKTİ’
Dr. Elif Diken, Science dergisinde yayınlanan ve bilim dünyasında heyecan yaratan MS araştırmaları hakkında, “MS’in tedavisini fareler üzerinde gösterdik. Ancak bu, henüz bir başlangıç. İnsan çalışmalarına daha uzun bir yolumuz var. Fakat bu sonuçlar umut verici. İnsan çalışmalarının tamamlanması ve bir ürün elde edilmesi zaman alacaktır.” ifadelerini kullanmıştır. Dr. Mustafa Diken ise “Bu proje, son 5-6 yıldır üzerinde çalıştığımız bir projeydi. Covid aşısından önce başlamıştık. TRON’daki multidisipliner çalışma grubunun, Johannes Gutenberg Üniversitesi Tıp Fakültesi ve BioNTech ile ortak yürüttüğü bir projeydi. RNA aşılarını farklı hastalıklar üzerinde denemek için çalışıyoruz. Covid nedeniyle makalemizin yayınlanması gecikti; çünkü ilgi tamamen Covid’e kaymıştı. Ancak nihayetinde saygın bir dergide yayınlayabildiğimiz için mutluyuz.” şeklinde görüşlerini ifade etmiştir.
GENÇ YAŞA SIĞDIRILAN BAŞARILI YÜKSELİŞ
BioNTech Aşı ve İmmünoloji Bölümü Başkanı Dr. Mustafa Diken (38), ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okurken, son sınıfta Şahin ve Türeci çiftiyle tanıştığını belirtmiştir. “Uğur ve Özlem hocaların daha önce çalıştığı bir metot üzerine staj yaptım. 2005’te doktora yapmak için kabul aldım ve o günden beri birlikteyiz. Doktoramdan sonra kurduğumuz şirketlerin kuruluşunda ve yönetiminde görev aldım. BioNTech’de Aşı ve İmmunoloji bölümünün başındayım ve aynı zamanda MS çalışmasının yürütücülerinden biriyim. Uğur ve Özlem Hoca ile uzun süredir çalışıyorum. Hem bilimsel hem de insan olarak, kendileri son derece alçak gönüllü insanlar.” diye eklemiştir.
BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİ RNA İLE EĞİTİLİYOR
MS hastalarında bağışıklık baskılayıcı tedavilerin kullanıldığını ve bunun vücudu diğer tehditlere karşı savunmasız bırakabileceğini ifade eden Dr. Mustafa Diken, “Buradaki amaç, RNA ile sadece belirli bir mesaj vererek, yani tüm bir kütüphaneyi durdurmak yerine, yalnızca belirlediğimiz bir kitabı seçip, onu hücreye tanıtarak, o kitaba karşı bir bağışıklık yanıtı oluşturmaktır. Bu yöntem, yalnızca MS’e özgü bir bağışıklık cevabı oluştururken, diğer hastalıklara karşı olan bağışıklık yanıtını etkilememektedir.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
‘mRNA GENETİĞİ DEĞİŞTİRMİYOR, HÜCREYİ EĞİTİYOR’
mRNA’nın modüler bir çalışma platformu sunduğunu belirten Dr. Mustafa Diken, “mRNA molekülünün Covid aşılarındaki başarısı, RNA’nın ne kadar güvenilir ve etkin bir şekilde üretilebildiğini gösterdi. Diğer hastalıklar için de mRNA’nın hızlı bir şekilde ilerleme kaydedeceğine inanıyorum. RNA molekülünün avantajı, belirli bir yarı ömrü olmasıdır. Hücreye girdikten sonra gereken proteini kodlayıp, kendisi hücre mekanizmaları tarafından parçalanarak yok edilir. Yani hücrenin genetiğini değiştirmekten ziyade, hücreyi istediğimiz ölçüde ve süre boyunca modüle etmiş oluyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.
BAŞARI ARAŞTIRMALARA DAHA ÇOK FON GETİRECEK
mRNA teknolojilerinin arkasında uzun yıllara dayanan bir bilgi birikimi bulunduğunu belirten Dr. Elif Diken, “Bu pandemi ile birlikte herkes tarafından öğrenildi ama mRNA çalışmaları uzun yıllardır sürdürülüyordu. Bu aşının en güzel yanı, göreceli olarak hızla değiştirilebilir olmasıdır. Mustafanın belirttiği gibi, biz daha çok kanser için kullanıyorduk ama bu çalışma (MS) ile bağışıklık sistemini tersi yönde de aktive edebileceğimizi gösteriyoruz.” demiştir. Dr. Mustafa Diken, Covid aşılarındaki başarının, mRNA çalışmalarına olan ilgiyi artıracağını ve daha fazla fon sağlanacağını düşündüğünü belirtmiştir.
KİŞİYE ÖZGÜ KANSER ‘AŞILARI’ OLACAK
Kanserin karmaşık bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Mustafa Diken, “Tek tür bir hastalık değil ve birçok değişik kanser türü var. Bu nedenle kansere özgü molekülleri bulmak zaman alıyor. Ayrıca, kanser hücreleri kendi hücrelerimizden çıktığı için bağışıklık sisteminin buna tepki vermesi zor olabiliyor.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Dr. Elif Diken de, “Tek bir kanser aşısı, her hastada aynı etkiyi göstermeyebilir. Bu nedenle kişiye özgü kanser aşıları geliştirme çabamız devam ediyor.” diye eklemiştir.
SADECE COVİD VE KANSER DEĞİL, OTOİMMÜN HASTALIKLAR İÇİN DE UMUT
Dünyada birçok farklı kanser türüne karşı RNA aşılarının klinik çalışmalarının yapıldığını belirten Dr. Mustafa Diken, “Melanoma, akciğer kanseri ve prostat kanseri gibi türlerde denemeler devam ediyor. RNA aşılarının modüler yapısı sayesinde, kansere özgü molekülleri bulup, bunları RNA’ya kodlayarak bağışıklık sistemini eğitmek mümkün olacaktır.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca, otoimmün hastalıklara karşı da benzer yöntemlerin uygulanabileceğini ve bu alanda da umut verici gelişmelerin yaşanabileceğini belirtmiştir.