Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün bir gazeteye verdiği röportajda, Türkiye’de 11 Aralık’ta beklenen Covid-19 aşısının uygulanma şekli ve Çin aşısının tercih edilme nedenleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Koca, Çin aşısının seçilmesinin gerekçeleri üzerine yaptığı değerlendirmede, “Aşının hangi ülkeden geldiği değil, aşının üretim yöntemleri esas alınmalıdır. Alman, İngiliz veya Amerikan aşılarını sadece ülke bazında değerlendiremeyiz. Öncelikli olarak aşının üretim yöntemi, onun güvenilirliğini doğrudan etkileyen bir faktördür.” şeklinde konuştu.
Aşının inaktif yöntemle üretildiğini belirten Koca, bu yöntemin, diğerlerine göre daha fazla tercih edilmesi gereken bir seçenek olduğunu vurguladı. Ayrıca, “Bu yöntem, aşının en eski üretim şeklidir. Uzun yıllardır bu yöntemle aşılar üretilmekte ve güvenilirliği kanıtlanmıştır. Yan etkileri de minimum düzeydedir.” diye ekledi.
Koca, inaktif virüs aşıları ile mRNA yöntemleri arasındaki farklara da dikkat çekerek, “İnaktif yöntemle üretilen aşılar, tarihsel olarak en güvenilir yöntemlerdir. Uzun vadeli sonuçları daha iyi biliniyor. Öte yandan, mRNA aşıları kısa vadede etkili olsa da, orta ve uzun vadede sonuçları belirsizliğini koruyor.” şeklinde konuştu.
Ayrıca, inaktif aşıların üretim sürecinin zorluğuna ve maliyetine de değinen Koca, “İnaktif aşılar, kolay üretilen bir tür değil ve maliyetleri oldukça yüksektir. Bu nedenle alternatif yöntemler daha yaygın olarak tercih edilmekte. Bizim Çin ile yaptığımız anlaşma 50 milyon doz aşıyı kapsıyor. Ancak, bu miktarın üzerine çıkmak ve diğer yöntemlerle bu açığı kapatmak zorundayız. Unutulmamalıdır ki, diğer aşıların uzun vadeli etkilerini henüz bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Faz 3 Döneminin Önemi
Koca, dünya genelinde üretilen tüm aşıların, Dünya Sağlık Örgütü’nün süreçlerinden geçmesi gerektiğini belirterek, “Şu anda Faz 3 dönemini tamamlayan hiçbir aşı yok. Pandeminin yarattığı acil durum sebebiyle, ara raporlarla aşıların uygunluğu değerlendiriliyor.” dedi. Çin aşısının Faz 3 sürecinin en erken başlayan aşı olduğunu da sözlerine ekleyen Koca, “Faz 3 testleri daha geniş bir topluluk üzerinde uygulanmış durumda. Ancak, bu aşının Faz 3 ile ilgili ara raporları henüz açıklanmadı. Önümüzdeki bir hafta veya 10 gün içinde bu raporların açıklanması bekleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Koca, Faz 3 raporu açıklanmadan Çin aşısının kullanılmasının mümkün olmadığını belirtirken, “Tüm ara onaylar alınmış olsa bile, uluslararası akredite olan Halk Sağlığı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu laboratuvarlarında titiz incelemeler yapılacak. Aşının güvenlik testlerinin olumlu sonuçlanması gerekiyor. Eğer aşı, ülkemiz standartlarına uygun bulunursa, erken kullanım izni verilecektir.” şeklinde konuştu.
Aşıda Mecburiyet Olacak mı?
Aşının zorunlu olup olmayacağına dair soruları yanıtlayan Koca, “Bu konuyu Bilim Kurulu’nda değerlendirdik. Nihai kararımız şu oldu: Mecburiyet olmasın, fakat vatandaşımızı ikna etmek için çalışmalıyız. Hangi aşıların hangi yöntemlerle üretildiğini ve hangisinin daha güvenilir olduğunu halka anlatacağız.” dedi. Ayrıca, aşıyla ilgili tüm onay süreçleri tamamlandıktan sonra kendisinin de bir hastaneye giderek aşı olacağını ve ardından sağlık çalışanlarının da aşı yaptıracağını sözlerine ekledi.