İran Nükleer Programının Kilit İsimlerinden Muhsin Fahrizade Suikastı ve Yapay Zeka Kullanımı
İran nükleer programının önemli isimlerinden biri olan Muhsin Fahrizade’nin suikastı, yapay zeka teknolojisinin silahlı eylemlerde kullanılması açısından yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Uzmanlar, istihbarat örgütlerinin bu tür eylemlere karşı koyabilecek teknikler geliştirmeleri gerektiğine dikkat çekiyor.
Teknolojinin Gelişimi ile Suikast Teknikleri
Hedef kişilere suikast düzenlemek, insanlık tarihinin en eski uygulamalarından biridir. Ancak zamanla teknoloji ilerledikçe, bu alandaki teknikler de çeşitlenmiştir.
Yapay zeka, birçok farklı alanda uzun yıllardır kullanılmaktadır. Geçen yılın Kasım ayında gerçekleştirilen suikastta, İran nükleer programının kilit isimlerinden fizik profesörü Muhsin Fahrizade, Tahran yakınlarında bir saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmiştir.
Yapay Zeka ile Kontrol Edilen Silah
Fahrizade, suikast sırasında yaşadığı olaydan kurtulamadı ve bu durum birçok soru işaretini beraberinde getirdi. İran’ın yapısal özellikleri nedeniyle, suikasta dair çok fazla bilgi kamuoyuyla paylaşılmadı. Ancak uluslararası basın konuyla ilgili detaylara ulaşmaya çalıştı ve bazı ipuçları ortaya çıktı. Çeşitli versiyonlar bulunsa da, Fahrizade suikastının ‘yapay zekaya sahip ve uydudan kontrol edilen’ bir silah ile gerçekleştirildiği görüşü ağırlık kazandı.
Bu silah, Fahrizade’nin yüzüne odaklanmış ve toplamda 13 el ateş etmiştir. Etrafında 11 koruma bulunduğu göz önüne alındığında, bu saldırının sonucunun oldukça kanlı olması beklenebilirdi. Ancak, Fahrizade’nin yüzünü hedef alan silah, sadece 25 santimetre mesafedeki eşinin burnunu bile kanatmamıştır.
Suikastta Belirsizlikler
Sonuç olarak, Fahrizade ile birlikte koruma müdürü ve diğer bazı güvenlik elemanları da hayatlarını kaybetti. Ancak, diğer korumaların ne yaptığı, o an meydana gelen patlamanın nasıl gerçekleştiği ve yapay zekaya sahip silahı taşıyan aracı oraya kimin getirdiği gibi sorular henüz yanıt bulabilmiş değildir.
Yapay Zeka ve Suikast Üzerine Analiz
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, Fahrizade olayı üzerinden ‘yapay zeka ve suikast’ konusunu değerlendirdi.
Doç. Dr. Darıcılı, yapay zekayı “İnsan davranışlarını, düşünme şekillerini, hareketlerini taklit eden, kendini geliştiren algoritmalar, yazılımlar, modeller ve makineler” olarak tanımlıyor. Son on yıl içinde yapay zekanın gerçekçi bir şekilde tartışılmaya başlandığını belirtiyor.
Askeri Alanda Yapay Zeka Kullanımı
Askeri alanda da aktif bir biçimde kullanılan yapay zeka, ülkeler için askeri ve istihbari güçlerini artırma açısından değerli bir araç olarak öne çıkıyor. Doç. Dr. Darıcılı, “Siber güvenlik ve yapay zeka kavramı, günümüzde oldukça önemli bir yere sahip. Teknolojinin güvenliğe doğrudan etkisi, yakın gelecekte daha sık karşımıza çıkacak” diyor.
Önceki Örnekler
Fahrizade suikastı, birçok açıdan ‘ilk’leri barındırsa da, yüz tanıma programlarıyla hedef kişilerin öldürülmesi ilk kez yaşanan bir durum değil. ABD, daha önce Suriye ve Irak’taki bazı hedefleri bu yöntemle yok etmiştir. Kritik teröristlerin yüzleri, SİHA’ların belleğine yüklenmiş ve hedef görüldüğünde operatöre ihtiyaç duymadan füzeler ateşlenmiştir.
Yapay Zeka ile İşlenmiş Cinayetlerin Anlamı
Doç. Dr. Darıcılı, Fahrizade suikastını değerlendirerek, “Son derece sofistike bir iş. Henüz birçok bilinmeyen var, ancak mevcut veriler bazı sonuçlara ulaşmamızı sağlıyor. Bu şekilde kritik bir ismi ortadan kaldırıyorsunuz ve geride yakalanan hiç kimse yok. Tetiği çeken bir insan olmadığı için insana özgü hatalar da söz konusu değil” şeklinde yorumluyor.
Gelecekteki Zorluklar ve Önlemler
Yapay zeka ile suikast düzenlemenin bu kadar kolay olup olmadığı veya istihbarat örgütlerinin bu duruma karşı önlem alıp alamayacağı soruları gündeme geliyor. Doç. Dr. Darıcılı, her şeyin hala ‘insan’ temelinde ilerlediği uyarısında bulunuyor. Yapay zeka ile çalışan bir silah sistemi var, ancak bu tür işleri gerçekleştirmek için sahadaki kaynaklara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor.” diyor.
“Fahrizade’nin oradan geçeceği bilgisini veren de bir insandı, yapay zekaya sahip silahı taşıyan aracı o noktaya getiren de bir insandır” diyen Darıcılı, istihbarat örgütlerinin bu tür faaliyetlere karşı önlem almak zorunda olduğunu belirtiyor. “Yakın gelecekte bu tür olayları daha sık göreceğiz. İstihbarat örgütleri ve güvenlik kurumları, ‘istihbarata karşı koyma’ mantığını yeniden düzenlemek zorunda” şeklinde ekliyor.
Teknolojinin istihbaratta önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Darıcılı, “Eğer karşı taraf yapay zeka kullanıyorsa, siz de kullanmalısınız. Personelinizi eğiterek, bu tür saldırıları engelleyecek önlemler almanız gerekiyor” diyor. Fiziki ve sistemsel kontrespiyonaj konusunda kurumların kendilerini geliştirmesi ve yeni nesil teknikler üretmesi gerekecek.” şeklinde sözlerini tamamlıyor.