Gonca Kocabaş – Milliyet Tatil
Pilot olma hayalinizin en başına gitsek. Nasıl başladığını bize biraz anlatır mısınız?
Çocukluktan beri içimde taşıdığım bir hayaldi. Ailemde uçak korkusu olmasına rağmen, gökyüzü benim için özgürlüğün simgesiydi ve orada olmak, kendimi bulmak istiyordum. 17 yaşımda, Hollanda’da annem ve babamın imzasıyla Hava Kuvvetleri’ne başvurdum. Ancak orası benim için uygun bir yer olmadı ve hayal kırıklığına uğradım. Ailem bu duruma sevinmişti, ama ben gökyüzüne küsmüştüm. Yıllar sonra karşıma çıkan bir pilot ilanı, taşların yerine oturmasını sağladı. Tekrar pilotluk için başvurdum, uçuş okuluna kabul edildim ve eğitimimi başarıyla tamamladım.
Dünyanın hem en zor hem de en keyifli mesleklerinden birine sahipsiniz. Şimdiye kadar gördüğünüz artılar ve eksiler neler?
Artıları; dünyanın dört bir yanına uygun fiyatlarla uçabilmek, muhteşem ofis manzaralarına sahip olmak, hafta içi serbest zamanlara sahip olmak. Bazıları için dezavantaj gibi görünen resmi tatillerde çalışmak, benim için farklı bir deneyim sunuyor.
Eksileri ise; özel günlerde ve gece uçuşları yapmak, uzun mesai saatleri, bazen hoşlanmadığınız şehirlerde ve otellerde kalmak zorunda kalmak.
Bir kaptan olarak dünyanın pek çok farklı yerinde bulunuyorsunuz. Bildiğim kadarıyla, bu ülkelerde kalma süreniz genellikle kısa oluyor.
Bazen uçtuğumuz havalimanında sadece 50 dakika geçirip geri dönüyoruz. Diğer zamanlarda ise birkaç gün geçirdiğimiz yerler oluyor.
Uçuş sonrası zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uçuş sonrası dinlenme sürem kısıtlıysa, mutlaka spor yapmaya zaman ayırırım. Bu, hem bedensel hem de psikolojik sağlığım için oldukça önemli. Eğer daha fazla vaktim varsa, atıma gidiyor veya arkadaşlarımla buluşuyorum.
Gittiğiniz ülkeleri keşfetme zamanınız oluyor mu?
Bazen bu fırsatları yakalayabiliyorum. Gittiğimiz yerlerde kalmak, normalde tatil planlarken aklımıza gelmeyecek şehirleri keşfetmek oldukça farklı bir deneyim sunuyor. Özellikle Kırgızistan, Kazakistan ve Rusya’nın Novosibirsk gibi yerleri benim için özel seyahat anıları oluşturdu.
İlk uçuşunuz ne zaman ve nereye olmuştu? O günkü heyecanınızı biraz anlatır mısınız?
İlk kez yolcularla yaptığım uçuş, 2014 yılının Eylül ayında Paris-Orly Havalimanı’na gerçekleştirdiğim uçuştu. Gerçekten çok heyecanlıydım. Sol koltukta öğretmenim, arka koltukta ise tecrübeli ikinci pilot vardı. O an her şey o kadar hızlı geçti ki, her şeyin nasıl olacağına dair endişelerim vardı.
Eminim favori olarak göstereceğiniz birçok yer vardır ama sizi en çok etkileyen ve tekrar gitme isteği uyandıran ülke neresi oldu?
Güney Afrika diyebilirim. Eşimle birlikte emekli olup Cape Town’a yerleşme hayalleri kuruyoruz. Fransa’yı da çok seviyoruz; nereye gidersek gidelim oradan asla bıkmıyoruz.
Her seyahat ettiğimiz yer, beklentilerimizi her zaman karşılamayabilir. Hayal kırıklığına uğradığınız bir yer oldu mu?
Aralık 2019’da gittiğimiz Finlandiya-Rovaniemi, şimdiye kadar yaşadığım en büyük hayal kırıklığı oldu. Belki de doğru zamanı seçememişizdir. Aralık ayında gündoğumu 11:00’de, günbatımı ise 13:30 civarındaydı. Kısıtlı gün ışığı, gezmek için pek zaman bırakmıyordu. Sürekli karanlık bir gökyüzünün altında olmak, biyoritmimizi etkileyerek bizi uyku haline soktu. Ayrıca, hava sürekli bulutlu olduğu için Kuzey Işıkları’nı görme şansımız da oldukça azdı. Bunun dışında Barselona’yı da çok turistik bulduğumuz için sevemedik.
Pandemi, hepimizin hayatını değiştirdi. Çeşit çeşit yeni hobi edindik. Siz bu günleri nasıl değerlendirdiniz?
Ağustos 2019’da bir at sahibi oldum ve onunla vakit geçirmek benim için paha biçilmez bir zevk. Neredeyse iki yıl geçmesine rağmen, ona gitmeden önceki gün içimde tatlı bir heyecan oluyor. Ayrıca, eşimle birlikte kitap okumayı artırdık.
Pandemiden önce keşfetmeyi sevdiğiniz seyahat rotaları nerelerdi?
Pandemi öncesinde, dünya haritasını açıp seyahat planları yapıyorduk. Eşimle birlikte hoşlandığımız rotaları mevsimlerine göre seçip gitmeye çalışıyorduk. Şu an bu tür planlar yapmak çok uzak bir hayal gibi geliyor.
Seyahatlerinizi nasıl planlamayı tercih ediyorsunuz? Öncesinde blog yazıları okuyup, araştırma yaparak mı yoksa spontane seyahat etmeyi mi tercih ediyorsunuz?
Dünya haritasında yerimizi belirledikten sonra, bulunduğumuz ayın hava durumuna ve iklimine göre araştırmalar yapıyorduk. Bloglarla pek aramız yok; çok turistik yerleri genel olarak sevmiyoruz. Kaldığımız otelleri seçmek, bizim için en çok zaman alan konu çünkü ikimiz de güzel butik otelleri tercih ediyoruz.
Havaalanları bana hep heyecan veren yerler olmuştur. Eğer oradaysam, yeni bir deneyimin peşinden gidiyorum demektir. Sizin dünya üzerinde en beğendiğiniz ve en keyif aldığınız havaalanı hangisi ve neden?
Amsterdam Schiphol, çocukluğumun hayal dünyasının başladığı yerdir. Dünyanın bir ucuna yolculuklar ve farklı hava yolları ile çeşitli uçaklar hala benim için çok özel. Ayrıca, Amsterdam Schiphol havalimanı, en çok uçtuğum yerlerden biri.
Eşinizle meslektaş olmanız sosyal hayatınızı nasıl etkiliyor? Özellikle birlikte yapacağınız seyahatleri nasıl dengeliyorsunuz?
Boş günlerimizde genellikle birlikte vakit geçirmeyi tercih ediyoruz. Yoğun çalışma takvimimiz nedeniyle, o boş zamanı baş başa özel anılar yaratmak için değerlendiriyoruz. Birbirimize vakit ayırmayı ve güzel anılar biriktirmeyi öncelikle önemsiyoruz.
Bir kadın pilot olarak herhangi bir ayrımcılığa maruz kaldınız mı?
Dünyada ayrımcılığa maruz kalmayan bir kadın pilot olduğunu sanmıyorum. Örneğin, ilk uçmaya başladığımda kadın kadına uçmak yasaktı ve bu kuralın değişmesi çok tepki topladı. Ancak şimdi, ne mutlu ki daha eşitlikçi ve işbirlikçi bir yaklaşım gelişti. Bu değişimi bizzat görmek ve deneyimlemek benim için çok hoş. Bir şeylerin değişmeye başladığını görmek umut verici…
Kadın pilotların daha fazla olması, bu sektörde başarılı işlere imza atmaları çok önemli. Sizin gibi bu mesleği seçmek isteyen kadınlar, işe nereden başlamalı?
Sayımız dünya genelinde hâlâ yüzde 5 civarında, ama ben kendi adıma, bu mesleğe adım atmak isteyen kadınlara iyi bir örnek olabilmek için çok çalışıyorum. Mesleğimizi en doğru şekilde yansıtmak için de gayret gösteriyorum. Bu mesleği seçmek isteyen kadınların yapması gereken ilk şey, kendilerine inanmaları, asla vazgeçmemeleri ve öğrenmeye açık olmalarıdır.
Bize kısaca başvuru ve eğitim adımlarını anlatır mısınız?
Uçuş okulundan mezun olduktan sonra, Pegasus Hava Yolları’nda tekrar eğitime başladım. Tip eğitimi adı verilen yolcu uçağını öğrenme süreci yaklaşık 4 ay sürüyor.
Gökyüzünde, dünyanın en güzel gün doğumları ve gün batımlarını izleme şansına sahipsiniz. Sizin için uçuş esnasında gördüğünüz en etkileyici manzara neydi?
Dünyanın en güzel ofis manzarası benim için gökyüzüdür. Birçok muhteşem gün doğumu ve batımı gördüm. En sevdiğim anlardan biri, sonbaharda gün batımı saatinde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na yaklaşmak ve iniş yapmaktır. Bu sırada renkler ve İstanbul’un güzelliği adeta bir başka oluyor.
Oldukça renkli bir Instagram hesabınız var. Şimdiye kadar kaç ülkeye gittiniz ve pandemi bittiğinde seyahat etmeyi planladığınız ilk yer neresi?
Şu ana kadar 80’e yakın ülkeye seyahat ettim. Pandemi sonrası da görmek istediğimiz birçok yer var. Bunlar arasında; Japonya’da Sakura’yı görmek, Ruanda’da goril safarisi yapmak, Arjantin’de Mendoza’da şarap ve et keyfi, Bhutan’da Himalayalar’a gitmek, Moğolistan’da at binmek, Norveç’te Svalbard’da kutup ayısı görmek ve eşimle birlikte Fransa’ya tekrar gitmek öncelikli planlarım arasında yer alıyor. Dünya o kadar güzel ve keşfedilmeyi bekleyen o kadar çok yer var ki!
Kadınlar için çok güzel bir örneksiniz. Sizin gibi pilot olmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Çok teşekkür ederim. Asla pes etmeyin, merak edin, öğrenin ve araştırın! Başımıza gelen olumsuzluklar karşısında başkalarını suçlamak yerine sorumluluk almayı öğrendiğimiz gün, hayatta ilerlemeye başlarız. O zaman sizi tutacak veya engelleyecek hiçbir şey kalmıyor.
Pandemi öncesi son seyahat ettiğiniz yer neresiydi?
Şubat 2020’de Fransa’da Chamonix’e gitmiştik.
