WhatsApp’ın Gizlilik Sözleşmesi Tartışmaları
Dünyanın en popüler mesajlaşma uygulamalarından biri olan WhatsApp, gizlilik sözleşmesinde yaptığı güncellemelerle büyük bir tartışma yarattı. Kullanıcı verilerini çatı şirketi Facebook ile paylaşabileceğini açıklayan WhatsApp, bu durumu kabul etmeyen kullanıcıların hesaplarını kullanamayacaklarını duyurdu. Bu durum, kullanıcılar arasında büyük bir tepkiyle karşılandı.
Facebook, 2014 yılında WhatsApp’ı 19 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın aldı. O tarihten bu yana, WhatsApp birçok yenilik ekleyerek kullanıcı sayısını önemli ölçüde artırmayı başardı. 2014’te 600 milyon olan kullanıcı sayısı, 2020 yılı itibarıyla 2 milyarın üzerine çıktı. Ancak, yeni gizlilik sözleşmesi bazı kullanıcıların uygulamadan ayrılmasına neden olsa da, WhatsApp hala en çok kullanıcıya sahip mesajlaşma ve görüntülü konuşma uygulaması olarak öne çıkıyor.
WhatsApp Gizlilik Sözleşmesi Tartışması Nasıl Başladı?
WhatsApp, 4 Ocak 2021 tarihinde yaptığı bir duyuruyla, “Kullanım Koşulları ve Gizlilik İlkesi”ni 8 Şubat 2021 tarihinde güncelleyeceğini bildirdi. Bu güncelleme ile kullanıcıların bazı verilerinin Facebook ve bağlı şirketlerle paylaşılabileceği ifadesi, kullanıcılar arasında büyük bir tepki oluşturdu. Kullanıcıların bu değişikliğe onay vermemesi durumunda uygulamanın kullanılamayacağı belirtiliyordu.
Bu durum, kullanıcıların alternatif mesajlaşma uygulamalarına yönelmesine neden oldu. Sosyal medya üzerinden büyük bir tepki alan WhatsApp, gizlilik sözleşmesini tamamen geri çekmese de 15 Mayıs 2021 tarihine kadar erteledi. Kullanıcılara yanlış anlaşıldığını açıklamak amacıyla bilgilendirici paylaşımlar yapmaya başladı. Bu süreçte, WhatsApp’ın kullanıcılarını bilgilendirme çabaları önemli bir yere sahip oldu.
Av. Ekin Dolgun ve Stj. Av. Melda Yılmaz, “WhatsApp Gizlilik Sözleşmesi Kapsamında Hukuki Değerlendirmelerimiz” başlıklı yazılarında, WhatsApp’ın sunduğu “Gizlilik İlkeleri” çerçevesinde uygulama üzerinden yapılan görüşmelerin uçtan uca şifreleme yöntemiyle korunduğunu belirtmektedir. Uçtan uca şifreleme, yalnızca gönderici ve alıcının içeriği görebilmesine olanak tanırken, iletişimin tarafları dışında üçüncü şahısların bu içeriği okuyabilmesi için gerekli şifre anahtarına sahip olmaları gerekmektedir. Ancak, WhatsApp’ın üst verileri (meta-data) ve yedeklemeleri şifrelenmiyor, bu da kullanıcı verilerinin Facebook ve diğer şirketlerle paylaşılma riskini doğuruyor.
Bu Sözleşmeyi Kabul Etmeyen Kullanıcılar WhatsApp’ı Kullanamayacak mı?
Kısmen evet. Kullanıcılara, verilerini silmeleri için 120 gün tanınacak. Eğer hesap pasif kalırsa, bu sürenin sonunda tüm hesap bilgileri silinecek.
WhatsApp’ın toplayacağı bazı verilerin Facebook ile paylaşılması, Türk Hukuk sistemi açısından 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile ilgili önemli bir konu teşkil etmektedir. KVKK, kişisel verilerin işlenmesinde bireylerin haklarını koruma amacı taşır. Bu bağlamda, kişisel verilerin işlenebilmesi için ilgili kişinin açık rızası gerekmektedir. WhatsApp’ın kullanıcılarından bu rızayı almak için sunduğu sözleşme, bu durum açısından tartışmalı hale gelmiştir.
KVKK’nın 5. maddesi, kişisel verilerin işlenmesi için açık rızanın bulunması gerektiğini belirtirken, 8. maddesi ise kişisel verilerin rızası olmaksızın aktarılamayacağını ifade etmektedir. Bu noktada, kullanıcıların özgür iradelerinin dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır. WhatsApp’ın sunduğu sözleşmeyi kabul etmeyen kullanıcıların hesaplarının silineceği bilgisinin tek taraflı olarak dayatılması, hukuki bir sorun teşkil etmektedir.
Hesapların Silinmesi Bir Dayatma mı?
İstanbul Aydın Üniversitesi Bilişim Hukuku uzmanı Doç. Dr. Murat Volkan Dülger, bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirtiyor. Kullanıcıların gizlilik sözleşmesini kabul etmemesi durumunda hesaplarının silinmesi, açık bir dayatma olarak değerlendiriliyor. Dülger, WhatsApp’ın bu durumun KVKK’yı ihlal ettiğini ifade ederek, kullanıcıların bu sözleşmeyi kabul etmemeleri durumunda 120 gün boyunca kendi verilerini silme imkanının sunulmasının hukuki olarak geçersiz olduğunu vurguladı.
Hukuka Aykırı Bir Karar
Dülger, 120 günlük sürecin nasıl işleyeceğini de açıkladı. WhatsApp, gizlilik sözleşmesini kabul etmeyen kullanıcılara bu süre zarfında hizmet sunmayacak. Ancak, bu süreç içerisinde kullanıcıların kendi verilerini silme şansı bulunuyor. Dülger, bu durumun Türk hukukuna aykırı olduğunu ve WhatsApp’ın ABD kökenli bir şirket olduğunu belirtti.
Diğer mesajlaşma uygulamalarına geçmeyi düşünenler için ise Dülger, Signal gibi uygulamaların da benzer sistemler kullandığını ifade ediyor. Bu nedenle, güvenlik açısından bir avantaj olmadığını vurguladı ve WhatsApp’ı kullanmaya devam edeceğini belirtti.
Ücretsiz Uygulamalarda Asıl Ürün Biziz
WhatsApp gizlilik sözleşmesi üzerine Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman İrvan ile de bir görüşme gerçekleştirildi. İrvan, WhatsApp’ın kişisel verilerimize kapsamlı erişim sağladığını ve bu verilerin Facebook ile paylaşılmasının önemli bir sorun teşkil ettiğini söyledi. Ücretsiz olan platformların aslında kullanıcıların verilerini kullandığını belirtti.
İrvan, diğer uygulamalara geçmenin anlamsız olduğunu vurguladı. Çünkü benzer uygulamalar da aynı mantıkla hareket ediyor. Kullanıcıların kişisel verilerinin korunması için bu platformların kullanılmamasının daha uygun olacağını ifade etti. WhatsApp’ı kullanmaya devam edeceğini belirten İrvan, bu durumun farkında olunması gerektiğini vurguladı.
120 Gün Meselesi Nedir, Ne Olacak?
WhatsApp, 120 gün boyunca aktif olmayan hesapları otomatik olarak silecektir. Kullanıcılar ya gizlilik sözleşmesini kabul edecek ya da sohbet geçmişini indirerek başka bir mesajlaşma uygulamasına geçecek. Eğer kullanıcı sözleşmeyi kabul etmezse, 120 gün içinde hesabı pasif hale getirilecek. Hesap aktif hale getirilmediği takdirde, tüm veriler otomatik olarak silinecek.