Trombozun Ciddiyeti ve Önemi
Ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişi, tromboz (damar tıkanıklığı) nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Uzmanlar, “Halk arasında kısaca pıhtı atmak olarak bilinen ancak pıhtının yerleştiği organa göre farklı isimler alan bu hastalık grubu, Venöz tromboemboli (VTE), derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboliyi (PE) kapsamaktadır. Bu hastalıkların sık görülmesi, tekrarlama riskinin yüksekliği, yaşam kalitesini olumsuz etkilemesi ve yüksek maliyetlere yol açması nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Kan damarlarının pıhtılaşması sonucu tıkanması, toplumda her geçen gün artan bir sıklıkta görülmekte olup, en önemli risk faktörü ise hareketsizliktir. Damar tıkanıklığı, basit tedbir ve uygulamalarla büyük ölçüde önlenebilen bir hastalıktır” şeklinde açıklama yapıldı.
Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Güner Hayri Özsan, trombozun günümüzde insanoğlunun en önemli ölüm sebebi olduğunu belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, bir numaralı ölüm sebebini kalp damar tıkanıklığı (kalp infarktüsü) oluşturmaktadır. İkinci sırayı ise beyin damar tıkanıklığı (inme) takip etmektedir. Bu iki neden, yılda yaklaşık 15.2 milyon kişinin ölümüne sebep olmaktadır. Toplar damar tıkanıklığı ve buna bağlı gelişen akciğer embolisi (venöz tromboembolizm-VTE) ise her yıl yaklaşık 10 milyon kişiyi etkilemekte, sadece Avrupa’da yılda yaklaşık yarım milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır” dedi. Özsan, bu ölümlerin en az yarısının basit yaşam değişiklikleri ile engellenebileceğini vurguladı.
Ölümcül Olabilir
Türk Hematoloji Derneği Hemostaz Tromboz Bilimsel Alt Komite Başkanı Prof. Dr. Reyhan Diz Küçükkaya, pıhtının damarda kan akışını durdurduğunu ve eğer pıhtının oluştuğu damar bir atardamar ise dokunun beslenmesinin bozulduğunu, bu durumun ise atardamarın suladığı bölgenin öleceği (infarktüs) anlamına geldiğini belirtti. Küçükkaya, özetle şunları kaydetti:
- “Kalp damarı tıkanırsa kalp infarktüsü; beyin damarı tıkanırsa inme; bacak damarı tıkanırsa gangren gelişir.”
- “Atardamar trombozu, tutulan organa göre belirti verir.”
- “Eğer pıhtı, dokudan kanı alıp kalbe geri götüren toplardamar sisteminde gelişirse, venöz tromboemboli (VTE) olarak tanımlanır.”
- “Toplardamarda kanın ilerlemesi engellenince pıhtının altında kalan damar bölgesinde kan birikir, bu durum şişlik, kızarıklık ve ağrıya yol açar.”
- “Eğer toplardamardaki pıhtıdan kopan parça akciğere ulaşırsa, ‘pulmoner emboli’ adı verilen tehlikeli bir durum gelişir.”
- “Ani nefes darlığı, nefes alırken şiddetli ağrı, kanlı balgam, boğulma hissi, morarma, bayılma ve ani ölüm riski doğurur.”
“Venöz tromboz en çok bacak damarlarında gelişir. Hastalarının en az yarısında uzun vadede bacakta kronik ağrı, şişlikler, varisler, cilt bozuklukları ve geçmeyen yaralar meydana gelir. Atardamar trombozları (kalp infarktüsü, inme vb.) genellikle ciddidir; şuur kaybı, bayılma, şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı ve felç gibi belirtiler gösterebilir. Maalesef hastaların yaklaşık dörtte biri, hastaneye ulaşamadan hayatını kaybeder. Atardamar tıkanıklıklarında genellikle damarda kalıcı hasar oluşur ve bu kişilerin uygun kan sulandırıcıları ile ömür boyu korunmaları gerekmektedir. Toplardamar tıkanıklıkları (VTE) ise genellikle bacak toplardamarlarında gelişir ve erken başvuru bu durumda hayat kurtarıcıdır.”
Pıhtıyı Önlemek İçin Yürüdüler
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği ile Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği, kan pıhtılaşma sorununa dikkat çekmek ve bu durumun getirdiği riskleri azaltmak amacıyla 13 Ekim Dünya Tromboz Günü kapsamında toplumu bilgilendirmek üzere ortak bir projeye imza attılar. Ana teması hareketlilik olan ve yaşam tarzını biraz hareketlendirmenin hastalık risklerini azaltabileceğine dikkat çeken proje, “Pıhtı için hareket et, pıhtı için dans et” sloganı ile İstanbul Galata Kulesi’nde renkli görüntülere sahne oldu. Odakule’den başlayan yürüyüşle Galata Kulesi Meydanı’na gelen katılımcılar, halkı bilgilendirmek üzere broşür dağıttı.
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Tankut Akay, “Hareketli bir hayatı seçerek hastalık risklerimizi azaltabiliriz” dedi.
Korunma Yolları
- Bireylerin risk faktörlerini bilmeleri önemlidir: Aile üyelerinin geçirdiği kalp krizi, akciğer embolisi, toplardamar tıkanıklığı, varisler ve ani ölümler hakkında doktorlarından bilgi almalıdırlar.
- Beslenmeye dikkat edilmelidir: Sebze tüketimi artırılmalı, işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı ve kilo kontrolü sağlanmalıdır.
- Sigaradan uzak durmak gereklidir: Sigara içilen ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalıdır.
- Düzenli egzersiz yapılmalıdır: Fiziksel aktivite, sağlık açısından büyük fayda sağlamaktadır.