1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Uzay Enkazı: İnsanlığın Uzay Keşfine Engel Tehlike

Uzay Enkazı: İnsanlığın Uzay Keşfine Engel Tehlike

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya’nın etrafında yüksek hızlarda dönen ve bilim insanları tarafından “uzay enkazı” ya da “yörünge kalıntıları” olarak adlandırılan insan yapımı nesneler, yalnızca uzaydaki araçlar ve astronotlar için bir tehdit oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda yörüngeyi tehlikeli bir geçit haline getirerek insanlığın uzay keşfi yolundaki ilerlemesine de engel olabilir. 4 Ekim 1957’de Sovyet Birliği’nin Sputnik 1 uydusunu uzaya fırlatmasıyla başlayan “uzay yarışı” sürecinde, birçok ülke iletişimden istihbarata, bilimsel gözlemlerden ulusal savunmaya kadar çeşitli amaçlarla binlerce uyduyu Dünya’nın yörüngesine göndermiştir.

Birleşmiş Milletler (BM) Uzay İşleri Ofisi tarafından yayımlanan “Uzay Nesneleri Endeksi”ne göre, bugüne kadar uzaya toplamda 8,754 insan yapımı nesne gönderilmiştir. Bu nesnelerin 5,292’si hâlâ Dünya yörüngesinde konumlanırken, 3,462’si ya yeryüzüne geri dönmüş ya da dış uzaya yollanmıştır.

“ÇALIŞIR DURUMDA DEĞİL”

Endişeli Bilim İnsanları Birliği (UCS) tarafından 31 Mart 2019’da güncellenen verilere göre, hâlen Dünya yörüngesinde 2,062 aktif uydu bulunmaktadır. Hubble gibi teleskoplar ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) gibi işlevsel araçlar da bu listeye dahil olduğunda, yörüngedeki çalışır durumda olmayan uzay araçlarının sayısı, çalışır durumda olanların iki katından fazladır. Artık işlevini tamamlamış bu kontrolsüz nesneler, uzay enkazının ana kaynağını teşkil etmektedir. Ayrıca, aşamalı fırlatma roketlerinin geride bıraktığı parçalar, uydu ve teleskopların kopan bileşenleri ve ISS’de görevli astronotların uzay yürüyüşleri sırasında düşürdükleri nesneler de bu enkaz yığınına katkıda bulunmaktadır.

Radar takip sistemlerinden elde edilen veriler, yörüngede 10 santimetreden büyük yaklaşık 23,000 insan yapımı nesnenin dolaştığını göstermektedir. Bunun yanı sıra, radarla takibi mümkün olmayan 1 santimetre ile 10 santimetre arasındaki 500,000’den fazla parçanın da Dünya çevresinde hareket ettiği tahmin edilmektedir. Uzay enkazının büyük bir kısmı, yeryüzünden 2,000 kilometreye kadar irtifadaki “Alçak Yer Yörüngesi”nde bulunmaktadır. Bu yörünge bölgesinde, yeryüzü gözlem ve hizmet uydularının büyük çoğunluğu ile ISS yer almaktadır. Saatte 35,000 kilometreyi aşan hızlarda hareket eden irili ufaklı nesneler, aktif durumdaki uydu ve araçlara zarar verme olasılığının yanı sıra ISS’de görev yapan astronot ve kozmonotlar için de hayati tehlike yaratmaktadır.

ÇARPIŞAN UYDULAR VE FÜZE DENEMELERİ

Öte yandan, Dünya’nın çevresinde farklı yörüngelerde hareket eden kontrolsüz uyduların çarpışması, daha fazla uzay enkazı üreterek başıboş savrulan nesnelerin sayısını ve buna bağlı riskleri artırmaktadır. Örneğin, 10 Şubat 2009’da Rusya’nın Cosmos 2251 uydusu ile ABD’nin Iridium 33 uydusunun yörüngede çarpışması sonucunda binlerce parçadan oluşan bir uzay enkazı meydana gelmiştir. Dağılan parçaların çarpışma bölgesinin yaklaşık 450 kilometre altında seyreden ISS’e ulaşma ihtimali endişe kaynağı olmuştur. Ayrıca, Çin’in 2007 yılında gerçekleştirdiği füze denemesinde kendi meteoroloji uydusunu vurması ve Hindistan’ın 27 Mart 2019’da yaptığı benzer deneme, büyük miktarda uzay enkazının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Hindistan’ın gerçekleştirdiği denemenin ISS’e parça çarpma riskini 10 günde yüzde 44 artırdığı bildirilmiştir.

KESSLER SENDROMU

Bilim insanları, bu tür olayların ABD’li astrofizikçi Donald J. Kessler’in 1978 yılında ortaya koyduğu ve “Kessler sendromu” olarak bilinen kötü senaryoyu akla getirdiğine dikkat çekiyor. Kessler, o yıllarda insan yapımı nesnelerin yörüngede kontrolsüz bir şekilde çarpışmasının giderek daha fazla uzay enkazı yaratacağı ve artan çarpışma riskinin uydu teknolojisinin kullanımını zorlaştırarak gelecekteki uzay çalışmalarını baltalayacağı uyarısında bulunmuştu.

TEMİZLİK ÇABALARI

Kessler’in uyarısının gerçeğe dönüşmekte olduğunu gören ülkeler, son yıllarda uzay enkazını önlemek amacıyla uluslararası düzenlemeler belirleme çabalarının yanı sıra yörünge kalıntılarını temizleme yolları üzerine de fikirler geliştirmektedir. Bazı bilim insanları ve mühendisler, Dünya’nın manyetik alanına temas eden elektrik yüklü ipler kullanarak uzay enkazını meydana getiren materyallerin bir kısmını atmosfere çekip burada yok olmalarını sağlamayı önermektedir. Japon Uzay Araştırma Ajansı (JAXA), bu fikri test etmek üzere “Kounotori” uzay mekiğine bağlı “elektrikli kırbaç” adı verilen bir mekanizmayı deneyeceklerini duyurmuştur. Bunun yanı sıra, ömürlerini tamamlayan uyduları ve uzay araçlarını yavaşlatmak için yelken ve balon gibi sistemlerin eklenmesi ve başıboş nesneleri lazerle hedef alarak yavaşlatma yöntemleri de bilim insanları arasında tartışılan konular arasındadır.

Uzay Enkazı: İnsanlığın Uzay Keşfine Engel Tehlike
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin