Şırnak Cizre’deki Özel Botan Sağlık Hizmetleri Basım Yayın Gıda İnşaat Petrol Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. bünyesinde bulunan ve iflas eden Özel Boton Hospital, 968 bin 310 TL değerinde icradan satışa çıkarıldı. Cizre İcra Dairesi Müdürlüğü tarafından yayımlanan ilanda, “Tıbbi cihaz ve medikal ürünler icradan satılıktır (toplu satış)” ifadesiyle satışa sunulan malların cins, miktar ve değerleri hakkında bilgilere yer verildi.
‘Sağlığın Metalaştığının Bir Göstergesi’
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, söz konusu ilana tepki göstererek, “İlanda satışa çıkarılan hekimlik kadroları, tabip kimliğinin bu şekilde kadro satışı ile belirlenmesi gelinen nokta açısından oldukça üzücü” değerlendirmesinde bulundu. Saip, özel hastanelerin SGK ile anlaşmalı hekim kadrolarının Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendiğini hatırlatarak, “Örneğin, ‘özel hastanende 2 dahiliye uzmanı kadrosu olabilir’ deniyor. Bu durumda elinde kadrosu bulunmayan bir özel hastane, başka bir hastaneden kadro satın alabiliyor. Hekim kadrolarının belirli bir plan ve program çerçevesinde belirlenmesi gerekirken, satışlar yoluyla bu durum gerçekleştiriliyor. Ne yazık ki icra durumlarında ilanla hekim kadrolarının satıldığı bir dönemdeyiz. Bu, sağlığın metalaştığının da bir göstergesi” dedi.
‘Utanç Verici’
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk, “Hekimliğe yüzde 18 KDV ile açık artırmayla satılığa çıkarmak, sağlık reformunun geldiği yeri gösteriyor. Hekim kadrosunun satışı nedir, neden yapılır? Bu çok ayıp ve hekimlik açısından aşağılayıcı bir muamele. İlanın tamamına baktığımızda hekimliğin ‘mal’ olarak değerlendirildiği de görülüyor. Bu durumu hekimler olarak, tabip odası olarak kabul edemeyiz. Bunun sorumlusu, son 17 yıldır bu ülkede sağlığı bu hale getirenlerdir. Utanç verici” şeklinde konuştu. Öztürk, özel hastanelerde zaman zaman kadro satışlarının gündeme geldiğini belirterek, “Balık baştan kokar, işin kendisi çarpık. Özel hastaneler, diğer tüm özel işletmeler gibi ticari işletmelerdir. Ancak sağlık alanında çok garip çarpıklıklar var. Özel hastanelere kadro açma iznini Sağlık Bakanlığı vermektedir. Bu sistemin kendisi çarpık; özel sektöre devlet neden kadro versin? Tekstil fabrikası kurulduğunda kaç makinacı, kaç işçi çalıştıracağına devlet karışmıyor. Özel hastaneler, bugün SGK’nin ve Sağlık Bakanlığı’nın taşeron hastanelerine dönüşmüş durumda. Para da oradan geliyor, kadroya da onlar karar veriyor, ‘müşteriyi’ de bakanlık gönderiyor. Özel hastaneler SGK’den para aldığı için kuralı da bakanlık ‘ben koyarım’ diyor. Senin kaç kişi çalıştıracağına ben karar veririm” ifadelerini kullandı.
‘Hekimliğe Değer Biçilemez’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Gönül Erden ise, “Hem sağlığın hem de sağlık emekçisinin metalaştırıldığının bir göstergesidir. İlana çıkarılan hastanedeki kadro satışı aslında doğrudan kişilerin değil, kadronun satılığa çıkarılması anlamına geliyor. Örneğin, 4 çocuk uzmanı kadrosu varsa, satış yapılırken o kadronun başka bir hastaneye satılması demektir. Ancak bu durumun doğru olduğu anlamına gelmez. Kadro satışı da olsa, sağlık alanına ciddi bir müdahaledir. Tıbbi cihazlar ve medikal ürünler gibi taşınırlılığı olan malzemeleri elbette ki satışa çıkarabilirsiniz; ancak hekimlik kadrosu bir mal değil, hekimliğe değer biçilemez” dedi.