1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Tek Kullanımlık Plastik Ürünlerin Çevresel Etkileri ve Avrupa Birliği Yasağı

Tek Kullanımlık Plastik Ürünlerin Çevresel Etkileri ve Avrupa Birliği Yasağı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tek Kullanımlık Ürünler ve Çevresel Etkileri

Tek kullanımlık ürünler, yalnızca bir kez kullanılıp atıldıkları için günlük yaşamımızda ciddi bir çevresel etki yaratmaktadır. Bu ürünlerin yanı sıra, satın aldığımız ürünlerin tek kullanımlık ambalajları da doğaya zarar veren bir başka unsurdur. Günlük yaşamımızda sıkça karşılaştığımız su şişeleri, pipetler, tabaklar, kürdanlar, muayene ve temizlik eldivenleri, streç filmler, poşetler, plastik boya önlükleri, poşet çaylar, balonlar ve içecek kutları gibi birçok plastik ürün, çevre kirliliğine yol açmaktadır.

2050 yılında dünya nüfusunun 9.8 milyara ulaşması bekleniyor ve bu durum milyarlarca ton atık anlamına geliyor. Geleceğe bugünün atıklarını bırakmamak için herkesin alabileceği önlemler bulunmaktadır. Plastik üretiminin 2050 yılı itibarıyla dört katına çıkması öngörülürken, bu sorunu yalnızca geri dönüşümle çözmek mümkün olmayacaktır. Küresel ısınma, enerji kaynaklarının azalması gibi konular dünya genelinde giderek daha fazla endişe yaratmaktadır. Aşırı ve bilinçsiz tüketim sonucu her yıl yüz milyarlarca plastik poşet, PET şişe ve diğer ürünler doğaya salınmaktadır.

Bilinçsizce çevreye atılan plastik çöpler, hem çevre kirliliğine yol açmakta hem de yüz binlerce deniz canlısının yok olmasına neden olmaktadır. Plastikler, 1 saniyede üretilirken, 1000 yılda toprağa karışmaktadır. Her gün dünyada milyonlarca plastik poşet kullanılmakta ve paket kahve bardakları gibi ürünler plastikle kaplanmaktadır, bu da doğada çözünmelerinin imkansız olduğu anlamına gelmektedir. Sorunun kökeninden çözülmesi gerekmektedir.

Avrupa Birliği’nin Tek Kullanımlık Plastik Ürünlere Yasağı

Son dönemde Avrupa Birliği, bazı plastik ürünlere yönelik önemli kararlar alarak plastik kirliliğini önlemeyi hedeflemektedir. Avrupa Birliği (AB) Konseyi, tek kullanımlık plastik ürünlere getirilen yeni yasaklar ve kısıtlamalarla bu hedefe ulaşmayı amaçlamaktadır. Plastik kullanımıyla ilgili kabul edilen yeni kurallar, plastik kirliliğinin önlenmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Bu yeni kurallar, alternatifleri mevcut olan tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanımını yasaklamaktadır. Ayrıca, kirliliğe neden olan çeşitli plastik ürünler için yeni yaptırımlar belirlenmiştir. Konseyin açıklamasında, yeni yaptırım ve kuralların, tamamen veya kısmen plastikten yapılmış ve kullanım sonrası çöpe atılması öngörülen tek kullanımlık plastik ürünlerin yarattığı kirliliği azaltmayı hedeflediği belirtilmiştir. Bu kurallar gereğince, tek kullanımlık plastik tabak, çatal, bıçak, pipet ve kulak temizleme çubuklarının 2021 yılına kadar yasaklanması planlanmaktadır.

AB üye ülkeleri, 2029 yılına kadar plastik şişe kullanımını yüzde 90 oranında azaltmayı ve plastik şişelerin 2025 yılına kadar yüzde 25, 2030 yılına kadar da yüzde 30 geri dönüştürülmesini sağlamayı kabul etmiştir. Örneğin, Fransa, yakın zamanda plastik çatal-bıçak, bardak ve tabak kullanımını yasaklamıştır. Hedef, atık miktarını 2025 yılına dek yarı yarıya, sera gazı salınımını ise 2030 yılına dek %30 oranında azaltmaktır.

Türkiye’nin Plastik Atık Sorunu

Türkiye'nin Plastik Atık Sorunu

Türkiye, 2016 yılının başlarında 4 bin ton olan plastik atık ithalatını, 2018 başlarında aylık 33 bin tona kadar yükseltmiştir. Çevre Örgütü Greenpeace’in yayımladığı rapora göre, Çin’in yurt dışından plastik atık alımına 2018’de yasak koymasının ardından, bu atıkların yeni adresi Endonezya ve Türkiye olmuştur. Plastik atıklarını ihraç eden ülkeler arasında ABD, Almanya, İngiltere ve Japonya başı çekmektedir.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) verilerine göre, Türkiye, plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız 20 ülke arasında yer almaktadır. Okyanuslara her yıl 9 milyon ton plastik atık bırakılmakta ve Türkiye’den denizlere karışan plastik atık miktarı yılda 50 bin tonun üzerinde olmaktadır. Özellikle kozmetik, medikal, gıda ve içecek sektörlerinde plastik kullanımının yüksekliği dikkat çekmektedir. Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanlığı’nın verilerine göre, her yıl üretilen 31 milyon ton evsel atığın yüzde 12’sini, yani 3.7 milyon tonunu plastik atıklar oluşturmaktadır. Türkiye’de kişi başına düşen plastik tüketimi son 3 yılda yaklaşık yüzde 10 artarak 90 kilogramı aşmıştır.

Türkiye’de üretilen yıllık 25,8 milyon atığın yüzde 20’sini ambalaj atıkları teşkil etmektedir. Yılbaşından itibaren alışverişte poşetlerin ücretli hale getirilmesi, atıklarla mücadelede önemli bir adım olmuştur. Bu konuda daha fazla önlem alınmalı, plastik üretimine son verilmeli ve tek kullanımlık ürünler yerine alternatif ürünlere yönelilmelidir.

Fast Food Sektörünün Plastik Kullanımı

Gıda sektöründe yaygın olarak kullanılan plastik paket gıda kapları, insan sağlığına zarar veren kimyasallar içermekte ve sonuçta bu atıklar doğaya karışmaktadır. Küresel ölçekte birçok gıda ve içecek şirketi, canlılara ve doğaya zarar vermesi dolayısıyla plastik kullanımını terk etmiş ve kağıt veya diğer doğal malzemeleri tercih etmeye başlamıştır. Ancak, gelişmiş ülkelerin aksine Türkiye’de plastiklerin yiyeceklerle birlikte kullanılması konusunda yasal bir yaptırım bulunmamaktadır.

Bu durum, özellikle bizim için dikkat edilmesi gereken bir konudur. Türkiye’deki şirketler, tek kullanımlık plastik paketleme malzemelerini kullanmaktan vazgeçmeli ve alternatif ürünlere yatırım yapmalıdır.

Tek Kullanımlık Plastik Ürünlerin Çevresel Etkileri ve Avrupa Birliği Yasağı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin