1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Yumurtalık Rezervi ve AMH Testinin Önemi

Yumurtalık Rezervi ve AMH Testinin Önemi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yumurtalık Rezervi ve Kadın Sağlığı

Her kadın, doğduğu andan itibaren kendisine ait olan belirli ve değiştirilemeyen bir yumurta sayısına (yumurta rezervi) sahiptir. İlk doğduğunda yaklaşık 600 bin yumurtaya sahip olan kadınların yaşı ilerledikçe bu sayı önemli ölçüde azalır. Özellikle 38 yaşından sonra bu durum daha da hızlanır. Ortalama olarak 45-50 yaş civarında yumurtalar tükenmeye başlar ve bu süreç menopoz döneminin başlangıcını işaret eder. Menopoz döneminde yumurtalıklar, fonksiyonlarını sürdürememektedir. Adet kanamalarının kesilmesiyle birlikte, doğal yolla gebelik şansı da ortadan kalkar. Unutulmamalıdır ki, bir kadının yaşı kaç ise, yumurtası da kadının yaşıyla paralellik gösterir. Eğer kadının yaşı ilerlemişse, yumurtası da onunla birlikte yaşlanır ve bu da çocuk sahibi olma ihtimalini azaltır.

AMH Testi ile Yumurtalık Rezervinin Ölçümü

Yumurtalık rezervini değerlendirmek için kullanılan en yaygın yöntemlerden biri AMH testi‘dir. Anti-Müllerian Hormon (AMH), hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunan bir glikoprotein çeşididir ve cinsiyet farklılaşmasını sağlamakta önemli bir rol oynamaktadır. Kadınlarda, yumurtalıklarda 2-8 mm boyutlarındaki foliküllerden salgılanmaktadır. Bu hormon, anne karnında salgılanmaya başlar ve menopoz döneminin sonuna kadar salgılanmaya devam eder. Menopoz sonrasında vücutta bulunsa da, seviyeleri ölçülemeyecek kadar düşüktür.

AMH hormonunun en önemli özelliklerinden biri, kadınlardaki yumurtalık rezervine dair bilgi vermesidir. Geçmişte yumurta takibi genellikle FSH testi ile yapılırken, son yıllarda AMH testinin önemi artmıştır ve bilim dünyasında kabul görmüştür. AMH testinin başlıca kullanım amacı, kadınların doğurganlık durumunu değerlendirmektir. Ayrıca, polikistik over sendromuna sahip bireylerde de AMH testi yapılması, yumurtalıkların fonksiyonu hakkında bilgi edinmeyi sağlar. Erkekler için ise, bebek ve çocuklarda testis ve üreme fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Ancak AMH testi, tek başına bir çiftin doğal yollarla çocuk sahibi olup olamayacağını değerlendirmeye yeterli değildir; daha güvenilir sonuçlar elde etmek için FSH ve E2 testleriyle birlikte yapılması önerilmektedir. Bu kombinasyon, çiftin bebek sahibi olma şansını daha yüksek bir kesinlikle belirlemeye yardımcı olur.

AMH Seviyesi Düşük Çıkarsa Ne Olur?

AMH testi sonucunda hormon seviyesinin düşük çıkması, kadınlarda yumurta sayısının ve kalitesinin azaldığını göstermektedir. Bu durum, kadının doğurganlığının da azaldığı anlamına gelir. Ancak AMH sonucu düşük çıkan kadınların karamsar olmalarına gerek yoktur; önlerindeki zamanı iyi değerlendirmeleri önemlidir. 38 yaşından genç kadınlarda AMH değeri 2.0 ile 6.8 ng/ml arasında olmalıdır. AMH seviyeleri şu şekilde değerlendirilir:

  • Düşük: 1 ng/ml’den düşük
  • Çok Düşük: 0.5 ng/ml’den düşük
  • Normal: 2.0 ile 6.8 ng/ml arasında
  • Yüksek: 6.8 ng/ml’den yüksek

Özellikle polikistik over sendromu (PCOS) olan kişilerde, yumurta hücrelerinin fazla olması nedeniyle AMH seviyeleri yüksek çıkabilmektedir.

Yumurtalık Rezervi ve AMH Testinin Önemi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin