Gece Uyanan Tek Taraflı Ağrıya Dikkat!
Kemik tümörleri, ilk aşamalarında genellikle sinsi bir seyir izleyebilir. Örneğin, bu tümörler dışarıdan gözlemlenebilecek bir boyuta ulaşana kadar ağrı hissettirmeyebilir. Başlangıçta, ağrılar sürekli ve hafif bir şekilde kendini gösterebilir. Bu tür ağrılar, hareket ve aktivite artışıyla şiddetlenmez. Özellikle istirahat halindeyken bile var olan bu ağrı, genellikle akşam ve gece saatlerinde daha da kötüleşir.
Özellikle geceleri uyandıran, tek taraflı kemik ağrısı, kemik tümörünün bir sinyali olabilir. Tümör, çevresindeki sinir dokusuna baskı yaparak, o sinirin sorumlu olduğu bölgelerde uyuşma, karıncalanma ve kas güçsüzlüğü gibi belirtiler verebilir. Ayrıca, ateş ve gece terlemeleri de bu tür tümörlerin belirtileri arasında yer alabilir.
Çocuk ve Ergenlerde Daha Sık Görülüyor
Kemik tümörlerine, özellikle çocuklar ve ergenler arasında daha sık rastlanmaktadır. Çocuklarda büyüme, genellikle diz çevresinde yoğunlaşır; bu nedenle, kemik tümörleri sıklıkla diz eklemi çevresinde yerleşir. Osteosarkom, büyümenin en aktif olduğu dönem olan çocukluk çağında sık görülürken, Ewing Sarkom gibi kötü huylu tümörler 5-20 yaş arasında daha yaygın tespit edilmektedir. Diğer sık görülen kemik tümörleri olan multipl myelom ve kondrosarkom ise genellikle 50-70 yaş arasındaki bireylerde ortaya çıkar.
En sık görülen iyi huylu kemik tümörleri, basit kistler, non-ossifiye fibrom, osteokondrom, enkondrom ve fibröz displazi gibi hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Kötü huylu kemik tümörleri ise doğrudan kemiğin kendisinden oluşabileceği gibi, daha yaygın olarak meme, akciğer, böbrek ve prostat kanserleri gibi diğer organlara ait kanserlerin kemiğe yayılması sonucu da görülebilir. Kemiğin kendisinden kaynaklanan kötü huylu tümörler arasında en yaygın olanları multipl myelom, osteosarkom, Ewing sarkomu ve kondrosarkomdur.
Şişlik Varsa, Zaman Kaybetmeyin
Kemik tümörlerinde, kol ve bacaklarda ağrılı veya ağrısız bir şişlik hissedilebilir. Bu durumda, zaman kaybetmeden bir sağlık uzmanına başvurmak son derece önemlidir.
Çevredeki Dokuları Tahrip Edebiliyor
Kemiklerde görülen tümörlerin çoğu, genellikle iyi huylu tümörlerdir. Bu tümörler, genellikle fark edilebilir bir boyuta ulaşana kadar belirti vermediklerinden, çoğu zaman başka sebeplerle yapılan röntgen, MR veya tomografi gibi tetkiklerde tesadüfen tespit edilirler. Vücuda yayılma riskleri daha düşük olmasına rağmen, iyi huylu tümörler bulundukları yerdeki sağlıklı kemik ile yumuşak dokularda (kas, damar, sinir gibi) baskı ve tahribata neden olabilir. Bu nedenle, tedavi gerektirmeseler bile takip edilmeleri önem arz etmektedir. Tanı aşamasında doğru muayene, uygun tetkikler ve tümörün tipi ile adını belirlemek için biyopsi (tümör dokusundan parça alınması) işleminin doğru bir şekilde yapılması hayati önem taşımaktadır.
Ameliyat Ne Zaman Gerekiyor?
İyi huylu kemik ve yumuşak doku tümörlerinin her zaman cerrahi olarak çıkarılmaları gerekmeyebilir. Ancak, bu tümörlerin takip edilmesi büyük önem taşır. Eğer tümör bulunduğu kemikte büyümeye devam ederse, bu durum kemiğin zayıflamasına ve kırılmasına yol açabilir. Ayrıca, çevresindeki damar ve sinirler gibi dokularda baskı yaparak fonksiyon bozukluğuna neden olursa, ameliyatla çıkarılması gerekebilir.
Ameliyat gerektiren iyi huylu tümörlerin tedavisinde genellikle sadece cerrahi müdahale yeterli olurken, kötü huylu tümörlerde ameliyatın yanı sıra kemoterapi (ilaç tedavisi) ve radyoterapi (ışın tedavisi) gibi ek tedavi yöntemlerine de başvurulabilir.