Yaş ilerledikçe, çevresel faktörlerin etkisiyle cildimiz çeşitli bozulmalara uğrar ve hücresel düzeyde kayıplar yaşar. Özellikle pandeminin getirdiği evde kalma zorunluluğu, yüz maskesi kullanma alışkanlığı ve sık dezenfektan kullanımı, bu kayıpların hızlanmasına neden olmuştur. Cildin elastikiyetinin ve neminin azalması, yaşlanmanın en belirgin belirtilerindendir. İşte bu noktada, Saf DNA ışıltısı cilt tonunu, elastikiyetini ve nem dengesini artırma konusunda etkili bir tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır.
Nucleofill tedavisi, cildin nemlendirilmesi, serbest radikallerin temizlenmesi ve en önemlisi biyo-uyarıcı etkisi ile ciltteki kayıpları doğal yollarla geri kazandırır. Bu tedavi, cildin yeniden yapılanmasını sağlayarak zamanla yaşlanma belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olur.
Saf DNA Işıltısının Faydaları
Ciltte Nem Miktarını Artırır
Saf DNA ışıltısı, yüksek su bağlanma kapasitesi ile “elektrostatik sünger” gibi davranır. Bu özellik, dokulara derinlemesine nemlendirme sağlayarak hücresel sağlık için gerekli ideal bir ortam oluşturur. Ciltte yaşla, çevresel faktörlerle veya yetersiz bakımla azalan nem oranını artırarak cildin daha canlı görünmesine katkı sağlar.
Antioksidan Etki Sağlar
Yaşlanma süreci ve dış etkenler, serbest oksijen radikallerinin artışına yol açar; bu radikaller ise doku hasarına neden olur. Güçlü nemlendirme etkisiyle birlikte, kimyasal yapısı sayesinde serbest radikalleri hapsederek anında “temizleyici antioksidan” işlevi görür.
DNA Işıltısında Biyo-Uyarıcı Farkı
Saf DNA ışıltısının en önemli özelliği, biyo-uyarıcı etkisidir. Bu etki, Nucleofill’in fibroblast hücre zarındaki reseptörleri aktive etmesiyle ortaya çıkar. Saf DNA’nın oluşturduğu ideal fizyolojik ortam sayesinde aktive olan fibroblastlar, ciltte eksilen kolajen üretimini artırarak elastikiyeti geri kazandırır ve yaşlanma karşıtı biyo-yeniden yapılandırıcı etki gösterir.
Tüm Yaş ve Cilt Tiplerine Uygun
Saf DNA ışıltısı, tüm yaş ve cilt tiplerine uygulanabilen etkili bir tedavi yöntemidir. Özellikle olgun ciltlerde kolajen artışı sağlayarak deri elastikiyetini geri kazandırırken, genç bireylerde ise elastikiyet kaybını yavaşlatır. 10-15 gün aralıklarla uygulanan 3-4 seans sonunda, ciltteki yaşlanma etkileri doğal yollarla tersine çevrilebilir. Alerjik reaksiyonlar dahil yan etkisi bulunmayan bu uygulama, sağlıklı, genç, pürüzsüz ve ışıltılı bir cilde sahip olmanızı mümkün kılar.