Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan Kibir ve Gururun Psikolojisi Üzerine Değerlendirmeler
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, toplumda kibir olarak bilinen gururun aslında bir hastalık değil, bir hastalık belirtisi ve kişilik sorunu olduğunu vurguladı. Kibir, kişinin büyüklük duygusunu yoğun bir şekilde yaşaması olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda Tarhan, narsistik kişilik yapısının bireylerin hayatındaki en büyük temanın, yüksek büyüklük duygusu olduğunu belirtti. “Kendilerini özel, üstün ve seçilmiş olarak görürler; diğer insanları ise küçümserler,” dedi ve bu kişilerin hak duygularının yalnızca kendilerine yönelik olduğunu ifade etti. Trafikte ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ diyenlerin tam anlamıyla narsistik kişilik özelliklerini taşıdığını belirtti.
Kendini Gerçekçi Şekilde Analiz Eden Kişide Kibir Olmaz
Prof. Dr. Tarhan, narsistik kişilik yapısına sahip bireylerin psikolojik analizlerinin yapıldığında, bu kişilerin özgüven değil, öz beğeni ile hareket ettiklerinin ortaya çıktığını kaydetti. Özgüvenin, bir kişinin kendisiyle barışık olmasını ifade ettiğini vurgulayan Tarhan, öz beğeninin ise kişinin kendisinde olmayan özellikleri varmış gibi görmesi anlamına geldiğini belirtti. “Kendini gerçekçi bir şekilde analiz eden bireylerde kibir olamaz,” dedi ve her insanın biricik olduğunu, bu nedenle hiç kimseyi küçümsememek gerektiğinin altını çizdi.
Modernizm Kibirli Olmayı Empoze Ediyor
Tarhan, modernizmin ve kapitalist sistemin özgüven adı altında kibirli olmayı empoze ettiğini ifade etti. “Kendini övmeyi bir beceri olarak sunuyorlar,” dedi ve narsistik kişilerin kendilerine hayranlık duymanın hastalığına sahip olduğunu belirtti. “Büyüklük duygusu olan kişiler, sanki tevazulu davranıyormuş gibi görünseler de aslında kendilerini büyük görme amacı taşırlar,” diye ekledi. Bu noktada, insanoğlunun en iyi olma ve önde olma arzusunun ilkel bir duygu olduğunu vurguladı.
Kibirli Kişiler Kendini Kutsallaştırmıştır
Kibir duygusunun diğerlerini küçümsemekten ziyade, kişinin kendini büyük görmesi olduğunu belirten Tarhan, bu tarz kişilerin mütevazı gibi görünse de, aslında kendilerini kutsallaştırdıklarını ifade etti. “Bu durum, kişinin sahip olduğu birçok nimeti kendisinden bilmesi anlamına geliyor ve bu da yaratılış kanunlarına aykırıdır,” dedi.
Kibirli Kişiler Yalnız Kalırlar
Tarhan, kibirli bireylerin dikkat etmesi gereken en önemli unsurun haddini bilmek olduğunu belirtti. “Büyüklük hastalığı olan kişiler, sınırlarını bilmezler ve büyüklenerek konuşurlar,” dedi. Bu davranışların ahlaka zıt olduğunu ifade eden Tarhan, insanların bu tür bireylerden soğuduğunu ve onları sevmediğini vurguladı. “Kibir sarımsak kokusu gibidir; saklayamazsınız, ses tonunuzdan bile anlaşılır,” diye ekledi. Başarılarıyla çevreleri dolu olan bu kişilerin, zamanla yalnız kaldıklarını ve insanları menfaatçi olmakla suçladıklarını belirtti.
Narsistik Kişi Sevgi Yatırımını Doğru Yapamıyor
İçindeki büyüklük duygusunu terbiye edemeyen bireylerin psikolojik olgunluğa erişemediğini söyleyen Tarhan, “Narsisizm duygusu en çok çocuklarda görülür. Çocuklar dünyayı kendi etraflarında döndüğünü sanırlar,” dedi. Zamanla sevgi yatırımlarını diğer nesillere yapmaları gerektiğini belirtti. “Narsistik kişi, tüm yatırımını kendine yapar ve bu durum sağlıklı bir kişilik gelişimini engeller,” diye ekledi.
Kibirli Kişiler, Sıradanlıktan Korkarlar
Akıl sağlığı yerinde olduğu halde kendini özel ve üstün gören kişilerin kibir özelliğini taşıdığını ifade eden Tarhan, “Kibirli kişilerin arkasında sıradan olma korkusu yatar. Bu nedenle, ‘Sıradan olmaktansa hiç yaşamayayım’ derler,” dedi. Başarısızlık durumunda intihar düşüncelerinin ortaya çıkabileceğini vurguladı.
Herkesi Kontrol Etmek İsterler
Narsistik bireylerin en büyük özelliklerinden birinin aşırı kontrol duygusu olduğunu belirten Tarhan, “Narsistik insan, her şeyi kontrol etmeliyim, hep benim dediğim olsun der,” dedi. Bu kişilerin mütevazı rollerini oynasalar bile iç dünyalarının farklı olduğunu ifade etti. “Kapital sistem bu kişileri çok iyi kullanır; başarısız olmaktansa ölmem daha iyi” yaşam felsefeleri olduğunu vurguladı.
Narsistik Kişilerin Duygularını Yönetme Yöntemleri
Tarhan, narsistik bireylerle yaşamak zorunda kalanların, kendi sınırlarını bilerek hareket etmeleri gerektiğini belirtti. “Bir kişinin narsisizmini kontrol etmek istiyorsak, önce kendimizden başlamalıyız. İlişkilerde ne ezeceğiz ne de ezdireceğiz,” dedi. Narsistik kişilere yaklaşımda mütevazı davranmanın yanlış olduğunu ifade etti. “Kişiliklerini eleştirmek yerine yanlışlarını belirtmek daha etkilidir,” diye ekledi.
Hataları Yazılı Olarak İletilebilir
Son olarak, narsistik bireylerin eleştiriler karşısında hassas olduklarını ifade eden Tarhan, bu kişilere hatalarının sözel olarak iletilmesinin bazen yeterli olmayabileceğini belirtti. “Bazen yazılı uyarılar daha etkili olabilir,” dedi ve düzelmiyorlarsa somut adımlar atmanın gerektiğini vurguladı.