ABONE OL
Likya Yolu, dünya genelinde en iyi 10 yürüyüş rotası arasında yer almaktadır. Bu eşsiz parkur, toplamda 539 km’lik bir yürüyüş yolu sunan 7 ayrı etap içermektedir.
Likya Yolu, Fethiye-Ovacık’tan başlayıp Antalya-Geyikbayırı mevkiinde sona eren bir güzergahı kapsamaktadır. Bu yürüyüşün en ideal mevsimleri sonbahar (Eylül-Ekim) ve ilkbahar (Mart-Nisan) olarak belirlenmiştir.
Bugün sizlerle, bu muhteşem yolculuğun ilk etabı olan Likya Yolu-1. etap yürüyüşünü fotoğraflar eşliğinde paylaşacağım. Bu etap, hemen herkesin katılabileceği bir program sunmaktadır; çocuklu aileler ve yaşlı bireyler için de uygundur. Zorluk derecesi en düşük olan parkur, yürüyüş keyfini artırmaktadır.
Toplamda 65 km’lik bir mesafe içeren 1. etap yürüyüşünde, günlük ortalama 13 km yol alıyorsunuz. Fethiye-Ovacık mevkiinde bulunan ve artık klasikleşmiş bir geleneğe dönüşen Likya Yolu tabelasının altında fotoğraf çekilerek yürüyüşe başlıyorsunuz.
Sizlere önerim, yanınıza küçük bir sırt çantası almanızdır. Çantanızda ıslak mendil, 1,5 litre su, yara bandı ve atıştırmalık çerezler bulundurmanızda fayda var. Yürüyüş boyunca ağır çanta veya bavul taşımayacaksınız; organizasyonu üstlenen Artemis Outdoor ekibi, ağır bagajlarınızı konaklama tesisine ulaştıracaktır.
Eğer terlemeye yatkın bir yapınız varsa, yanınıza bir veya iki yedek tişört almayı unutmayın. Ayrıca, güneşten korunmak için bir şapka ve öğleden sonra rüzgar çıkma ihtimaline karşı ince bir yağmurluk da bulundurmanız önerilir.
Günlük ortalama 13-15 km arasında yürüyüş yapacaksınız. Bu yürüyüş sırasında, yüksek uçurumlar geçmeyecek ve yükseklik korkunuz test edilmeyecek! İstanbul’da çok fazla yürüyüş tecrübesi olmasa bile, 1. etapta hiç zorlanmadığımı belirtmeliyim.
Turun kalabalık olup olmayacağı konusunda endişelenmeyin; pandemiden önce de küçük gruplarla düzenlenen bu seyahat, ortalama 10-12 kişi ile gerçekleştiriliyor. Doğanın içinde bulunduğunuz için sosyal mesafeyi koruma konusunda da herhangi bir sorun yaşamayacaksınız.
Fethiye-Ovacık’tan başlayarak Kirme, Faralya (Kelebekler Vadisi), Kabak Koyu, Alınca, Gey Köyü, Bel Köyü, Gavuragılı ve Patara gibi yerleri kapsayan 1. etap yürüyüşü toplamda 5 günde tamamlanıyor. Kelebekler Vadisi ve Patara Plajı’nda denize girme imkanı da bulunuyor; bu yüzden bavulunuza mayo ve havlu eklemeyi unutmayın.
Yürüyüşe giderken, bileği saran kaliteli yürüyüş ayakkabıları giymeniz çok önemlidir; bu, ayak burkulmalarını önlemek açısından kritik bir unsurdur. Çünkü alışkın olmadığınız mesafeleri 5 gün içinde yürüyeceğiniz için, her ihtimale karşı yanınıza yara bandı almanız iyi olacaktır.
Yürüyüş sabah kahvaltısının ardından başlıyor ve öğle yemeğine kadar kısa 1-2 mola ile devam ediyor. Öğle yemekleri, muhteşem manzaralara sahip veya yol üzerinde en uygun konumdaki köylerde alınıyor.
Ne yiyeceğiz diye düşünmenize gerek yok! Likya 1. etap yürüyüşünde yemekler organizasyon tarafından hazırlanıyor. Artemis Outdoor’un meşhur şefi Enes Cücen’in hazırladığı lezzetli yemekler seyahatin keyfini artırıyor. Etli kuru fasulye, pilav, cacık, domates çorbası, makarna ve çeşitli tatlılar, ev yemekleri lezzetinde sunuluyor.
Yürüyüş boyunca karşılaşacağınız manzaralar, gerçekten büyüleyici olacak. Mola verdiğiniz zaman, grup içinde yer alan farklı mesleklerden ve belki de yürüyüş olmasa tanışma fırsatı bulamayacağınız güzel insanlarla kaynaşma fırsatını yakalayacaksınız.
Öğle yemeğinden sonra yürüyüş yeniden başlıyor. Hava kararmadan önce konaklama yerine ulaşacak şekilde yürüyüşler tamamlanıyor. Toplamda 5 gün sürecek olan Likya 1. etap yürüyüşünde, coğrafyanın el verdiği şekilde 2-3 yıldız kalitesinde oteller, pansiyonlar, bungalovlar ve çadır kamp konaklamaları tercih ediliyor. Konaklama yerleri temiz olup, lüks otel konforu beklemek yerine sıra dışı konaklamaların tadını çıkarmanızı öneririm.
Konaklama yerine ulaştığınızda, bu seyahatin en keyifli anlarının geldiğini hissedeceksiniz. Bir dağ otelinde şömine keyfi yapmanın, kamp ateşi etrafında uzun sohbetler etmenin ve grup halinde şarkılar söylemenin keyfi, belki de daha önce katıldığınız hiçbir seyahatte bulamayacağınız bir deneyim sunuyor.
Bu seyahatin en güzel yanlarından biri de, muhteşem gün doğumları ve gün batımlarını doğa içinde izleme fırsatıdır. Yüzlerce şehir gezip dünyanın en güzel coğrafyalarına gitmiş bir gezgin olarak, en keyifli seyahatlerin doğa ile olanlar olduğunu belirtmek isterim. Bana en güzel yerleri sorduğunuzda, aklıma önce Kamboçya’nın kırsalı, Tanzanya’nın büyük hayvan göçü, Norveç’in fiyortları ve İskandinavya’daki karlar arasında bir tren yolculuğu geliyor. Oysa Roma, Barselona, Lizbon gibi şehirler aklıma bile gelmiyor.
Likya 1. etap, dünya turu yapmış bir turizmci olarak beni oldukça tatmin etti. Artık bu unutulmaz deneyimlerden biri haline geldi. Dağların zirvelerinde kuş sesleri eşliğinde yürümek, her köşeyi döndüğünüzde farklı bir manzarayla karşılaşmak ve her an elinizi toprağa değdirebilmek paha biçilemez bir hazzı beraberinde getiriyor.
Bu yolculukta pek çok güzellik var; en çok sevdiğim anlardan biri, bulutların üstünde gün batımını izlemek oldu. Kurulan dostça ilişkiler, aynı kader yolcusunu hissetmek ve seyahat boyunca bir bütün olabilmek eşsiz bir deneyim sunuyor.
Her sabah kahvaltıdan sonra sabah sporları ve doğa ile okçuluk eğitimleri gibi farklı tecrübeler sunuluyor. Hayatında ilk kez çadırda kalanlar için bu, müthiş bir deneyim! Ayrıca, organizasyonun rehberleri çadırın parçalarını nasıl kuracağınız konusunda size en ince ayrıntılarıyla yardım ediyor. Ben de bu seyahatte çadır kurmayı öğrendim ve çadırda en önemli parçanın kaliteli bir mat olduğunu öğrendim.
Akşam yemeği sonrası ateşin başında çay eşliğinde derin sohbetler etmek, herkes yattıktan sonra çadırın yanında kamp sandalyesinde oturarak doğanın sessizliğinde gökyüzündeki binlerce yıldızı izlemek ve ayaklarınızın altındaki Kelebekler Vadisi’ndeki hafif dalga sesleri, bu seyahate keyif katan unsurlardan bazılarıydı.
Seyahatin en keyifli anlarından biri, yıllardır yapmak isteyip de başaramadığım bir deneyim oldu. Yürüyüş akşamı sona erdiğinde, herkes ayakkabılarını ve çoraplarını çıkararak toprak üzerinde dolaşmaya başlıyor; bu da müthiş bir keyif.
Bu harika deneyimi yaşamamı sağlayan başta Artemis Outdoor’un lideri Ali Ulucan olmak üzere, Enes Cücen’in lezzetli yemekleri ve her zaman hazır demli çayı için teşekkür ederim.
Seyahate nasıl katılabileceğinize gelince; ilk akşam Fethiye’de konaklama yapılıyor. İster kendi aracınızla, isterse uçakla Dalaman üzerinden Fethiye Otogarı’na ulaşmanız bekleniyor. Otogar’da sizi karşılayıp Fethiye’deki otelinize götürüyorlar ve böylece seyahatiniz başlıyor.
Eylül ve Ekim’deki bir seyahate katılmayı düşünüyorsanız, öncesinde birkaç gün Fethiye’yi keşfetmenizi öneririm. Likya Yolu 1. etap tarihinizden 2 gün önce, neredekal.com üzerinden Fethiye’nin en uygun otellerini bulup 2 gün boyunca bu güzel şehri ziyaret edebilirsiniz.
Üstelik bu seyahate katıldığınızda, tur sonunda Likya Yolu 1. Etap Katılım Belgesi de verilmektedir. Gerçekten doğa içinde muhteşem bir deneyim yaşamak, sıra dışı dostluklar kurmak ve ruhunuzu yenilemek istiyorsanız hiç düşünmeden Likya Yolu 1. Etap ile bu keyifli yürüyüşe adım atabilirsiniz. Emin olun, bu seyahati yaptığınızda kalan 6 etabı da merak edecek ve 539 km’lik yolun tamamını yürüyebilmek için araştırmalara başlayacaksınız.