Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Evliyaoğlu Bozkurt, “Dünya Emzirme Haftası” kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Bozkurt, anne sütünün yeni doğan bebekler için yeri doldurulamaz bir besin kaynağı olduğunu vurgulayarak, bu mucizevi sıvının bebeğin dünyaya uyum sağlamasında kritik bir rol oynadığını ifade etti.
Anne sütünün, bebeklerin ilk aylarında ihtiyaç duyduğu enerji ve besin maddeleri açısından son derece zengin olduğunu belirten Bozkurt, emzirmenin çocuk sağlığı ve yaşamındaki en etkili anahtar olduğunu dile getirdi. Bozkurt, bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi ve 2 yaşına kadar ek gıdaların yanı sıra anne sütü ile beslenmeye devam edilmesinin önemini vurguladı.
Anne Sütünün Mucizevi Özellikleri
Prof. Dr. Bozkurt, anne sütünün yaklaşık %90’ının su olduğunu belirterek, bu nedenle bebeğin su ihtiyacını da karşılayabileceğini ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyaya gelen her 3 çocuktan 2’sinin 6 aydan daha az emzirildiğini ve bu durumun birçok bebeğin anne sütünden mahrum kalmasına yol açtığını belirtti. Bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmemiş olan bebekler için anne sütünün enfeksiyon hastalıklarından korunmada en ideal besin kaynağı olduğunu vurguladı. Bozkurt, “Hiçbir besin anne sütünün yerini tutamaz. Mucizevi olmasının bir nedeni de bebeğin gelişimine göre sütün içeriğinin değişebilmesi ve bebeğin ihtiyacına göre farklılık gösterebilmesidir” dedi.
Kolostrumun Önemi
Bozkurt, bebeğin ilk aşısı olarak bilinen ve halk arasında “ağız sütü” olarak da adlandırılan kolostrumun, doğumdan sonraki ilk 5 gün boyunca salgılanan sütün önemine değindi. Bu sütün protein ve antikorlar açısından zengin olduğunu belirten Bozkurt, anne sütü ile beslenen erken doğan bebeklerde doğumsal sorunların ve göz sağlığı ile ilgili problemlerinin daha az görüldüğünü belirtti.
- Anne sütü, sağlıklı büyüme ve gelişmeye yardımcı olur.
- Kulak, bağırsak ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruma sağlar.
- Alerji, astım, şeker hastalığı ve obezite riskini azaltır.
- En az 2 ay emzirilen bebeklerde ani bebek ölüm sendromu riski düşer.
- Emzirilen bebekler ilerleyen yaşlarda zeka testlerinde daha başarılı olur; 6 aydan uzun süre emzirilen bebeklerin IQ skorları 3-5 puan daha yüksek bulunmuştur.
- Emme fonksiyonu, bebeğin ağız ve çene gelişimine de katkı sağlar.
Anne Sağlığına Faydaları
Emzirmenin yalnızca bebekler için değil, anneler için de birçok faydası olduğunu belirten Bozkurt, emzirmenin anne ile bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirdiğini, annenin stresini ve endişesini azalttığını ifade etti. Emzirmenin doğum sonrası dönemde kilo vermeyi kolaylaştırdığını vurgulayan Bozkurt, “Emzirmek enerji harcatır ve ortalama her ay 500 gram kilo kaybedilmesini sağlar. Uzun dönemde ise meme ve yumurtalık kanseri riskini azaltır, kardiyovasküler hastalıklar ve romatizmal hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır.” şeklinde konuştu.
Anne Sütü ve Mikrobiyota
İnsan vücudunun, çoğunluğunu bakterilerin oluşturduğu çeşitli mikroorganizmaları barındırdığını belirten Bozkurt, “Genellikle bakteriler hastalık yapıcı etkileriyle bilinmektedir ancak vücut için yararlı olan bakteriler de bulunmaktadır” dedi. Bu mikroorganizmaların oluşturduğu topluluğa mikrobiyota denir. Anne sütünün, özellikle yaşamın ilk aylarında sağlıklı bağırsak mikrobiyotasının oluşumu için kritik bir rol oynadığını ifade eden Bozkurt, “Anne sütünün en önemli prebiyotik ve probiyotik kaynaklarından biri olduğu düşünülmektedir. İnsan bağırsak mikrobiyotasında binden fazla bakteri türü bulunduğu tahmin edilmektedir. Mikrobiyota gelişiminin yenidoğanın bağışıklık sistemi gelişiminde ve çocuğun gelecekteki sağlık durumu için önemli bir belirleyici olduğu düşünülmektedir.” şeklinde ekledi.
