62 Yaşındaki İbrahim Şener’in Zorlu Yaşam Mücadelesi
Bundan üç yıl önce hemoroid ameliyatı geçiren 62 yaşındaki İbrahim Şener, bu süreç sonrasında açlık, tokluk ve susuzluk hislerini kaybetti. Birçok uzman doktora başvurmasına ve çeşitli ilaçlar kullanmasına rağmen, henüz bu rahatsızlığına kesin bir çözüm bulamadı.
Şener: “Açlık ve Tokluk Hissim Kayboldu”
Rahatsızlığının başlangıcını anlatan İbrahim Şener, “Acıkmama ve susamama hissim var. Hemoroid ameliyatı oldum ve sonrasında tekrar kanamam başladı. Bu durumdan sonra açlık ve tokluk hissim kayboldu. Ayakta durabilmek için zorla yemek yiyor ve su içiyorum. Yediğim ve içtiğim şeylerin hiçbirini anlamıyorum. Tadını alabiliyorum ama mideme inip inmediğini hissetmiyorum çünkü midem sürekli şiş. Bu durum günlük hayatımı da olumsuz etkiliyor” diye belirtti.
Yavuz: “Çok Nadir Görülen Bir Tablo”
Daha önce meslek hayatında böyle bir durumla karşılaşmadığını vurgulayan Dr. Mehmet Yavuz, “İbrahim Bey, çok nadir görülen bir tabloya sahip. Tokluk hissini bilmeyen hastalar var ancak hem açlık hem de susuzluk hissi kaybı benim meslek hayatımda ilk defa gördüğüm bir olay. Belki de dünyada bir ilk olarak kaydediyoruz. Yeme bozuklukları konusunda tokluk hissi alamayan ve aşırı kilo alan hastalarla karşılaşıyoruz, fakat bu durum gerçekten çok nadir. Kişi, sadece hayatını devam ettirebilmek için yemek yiyor ve su içiyor. Hatta su şişesini yanında taşıyor ve belirli saatlerde su içmeyi unutmayayım diye hatırlatmalar yapıyor. Öğünlerinde açlık ve tokluk hissetmediği için değil, sadece hayatta kalabilmek adına yiyor. Bir keresinde 3 gün boyunca denemiş ama acıkma durumu yaşamamış. Eğer kendisini bırakırsa açlıktan ve susuzluktan hayatını kaybetme riski var. Ciddi bir hayati tehlike söz konusu. Üç yıldır birçok doktora gitmiş ve çeşitli ilaçlar kullanmış ama medikal açıdan yapılabilecek çok fazla bir şey yok. Şu anda kendisini son teknoloji cihazlarla tedavi etmeyi planlıyoruz. Ayrıca psikolojik açıdan da bir terapi süreci oluşturmayı düşünüyoruz. Böylece eski sağlığına kavuşmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Beyinde Hipotalamus İşlevlerini Ortadan Kaldırdı”
Hemoroid ameliyatı sonrası İbrahim Şener’in beynindeki Hipotalamus organının psikolojik sebeplerle işlevlerini kaybetmiş olabileceğini belirten Yavuz, “Beyinde Hipotalamus denilen bir organ var. Bu organ, açlık ve susuzluğu dengeleyen, vücudun biyolojik yapısını düzenleyen bir merkezdir. Muhtemelen hemoroid ameliyatı sırasında, tuvalete çıkmama isteği nedeniyle beyin Hipotalamus’un işlevlerini etkisiz hale getirmiştir. Biz, bu işlevleri tekrar kazanması için çeşitli tedavi teknolojileri uygulayacağız. İnşallah başarılı olacağımızı düşünüyorum. Bu durum basit görünse de oldukça ciddi ve tedavi edilmesi gereken bir mesele. Kişi, hiçbir şeyden zevk alamıyor. Yemeğin başına oturuyor ama yemekten keyif almıyor. Sadece hayatta kalmak için yiyor ve içiyor” şeklinde konuştu.
“Transkranial Manyetik Stimülasyon Yapmayı Hedefliyoruz”
İbrahim Şener’in bilinçaltının beynin bazı mekanizmalarını kapattığını ifade eden Dr. Mehmet Yavuz, “Benim klinik tahminime göre, psikolojik olarak bilinçaltı Hipotalamus’un açlık ve susuzlukla ilgili işlevlerini devre dışı bırakmış. Kişi, yemek yediğinde ve su içtiğinde tuvalete gitmesi gerektiğini biliyor. Ancak bilinçaltı bu ihtiyacı bu şekilde kapatmış. Aslında hadisenin susuzlukla bir bağlantısı yok. Büyük ihtimalle psikolojik bir etki söz konusu. Fizyolojik ve psikolojik mekanizmalar iç içe geçmiş durumda. Dolayısıyla sadece psikolojik tedavi yeterli olmayacak. Transkranial Manyetik Stimülasyon uygulamayı da hedefliyoruz. Fizyolojik açıdan da kişiyi toparlamak zorundayız” dedi.
“Bu Kalıcı Bir Durum da Olabilir”
Nasıl bir tedavi süreci izleyeceklerine dair gelen bir soruya Yavuz, “Elbette bu durum 3-4 yıldır devam ediyor. Hemen birkaç günde çözülebilecek bir mesele değil. Bu durum öncelikle kronik. Kendisine geniş bir kişilik envanteri testi uyguladık. Kişilik karakterini çıkartacağız. Ardından hem psikolojik hem de fizyolojik tedavi teknolojilerimizle İbrahim Bey’i kısa sürede toparlayacağımızı umut ediyoruz. Tabii bu kalıcı bir durum da olabilir. Yüzde yüz sonuç alacağımıza dair bir garanti yok. Eğer kalıcı bir bozukluk gelişmemişse, en geç 5-6 ay içerisinde eski sağlığına kavuşturmayı amaçlıyoruz” diye yanıtladı.
Maddi imkansızlıklardan dolayı tedavi masraflarını üstlenen Nöroloji Uzmanı Mehmet Yavuz’a teşekkür eden İbrahim Şener ise, “Rahatsızlığım dolayısıyla birçok yer gezdim. En sonunda bana Mehmet hocayı önerdiler. Bana yardımcı olacağına ve bu durumu aşabileceğine inanıyorum. Kendisine de çok teşekkür ediyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
