Sayan, Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda, son zamanlarda popüler hale gelen “20’li yaşlar challenge” gibi akımların, kişisel verilerin korunması açısından önemli riskler taşıdığını vurguladı. Bu tür akımların, özellikle yüz ifadeleri ve görsel verilerin kopyalanmasına zemin hazırladığını belirtti.
Yapay zeka teknolojilerinin, yaşlanma ile birlikte yüzdeki değişikliklere karşı algoritmaların direnç kazanması gibi sorunlarla mücadele ettiğine dikkat çeken Sayan, bu süreçte kullanıcıların daha dikkatli ve bilinçli olmaları gerektiğini ifade etti.
HASAS VERİLERİN GÜVENLİĞİ HAKKINDA ENDİŞELER
Sayan, kişisel verilerin korunmasının önemine değinerek, bireylerin mevcut halleriyle geçmiş hallerinin karşılaştırılması sonucu yapay zeka algoritmalarını besleyen istatistiksel verilerin oluşturulabileceğini uyarısında bulundu. Bu bağlamda şunları ekledi:
- Farklı uygulamalar ve cihazlar üzerinden paylaştığımız parmak izi ve yüz taraması gibi hassas verilerin, genetik bilgilerimizi de barındırdığını unutmamalıyız.
- Bu tür hassas verilerin hangi sunucularda tutulduğuna ve güvenlik standartlarının yeterliliğine dair bilgiler genellikle belirsizdir; bu durum bir karakutuyu andırmaktadır.
- Kişisel verilerimiz, bizi belirli veya belirlenebilir hale getiren, kimliğimizi tanımlayan ve bize ait olan bilgileri kapsamaktadır.
Bu nedenle, kişisel verilerimizi korurken, özellikle sosyal medya ortamlarında daha dikkatli ve hassas davranmamız gerektiğini vurguladı.